Bir tarafta kötümserler "bittik, mahvolduk, serbest piyasanın sonu" velveleleriyle umutsuzluk pompalarken, diğer tarafta da "bu kriz bize dokunmaz, hatta müthiş fırsatlar sağlar" diyen "polyanna" kıvamında iyimserler var. Oysa dünya çok ciddi bir finansal travma yaşıyor; modern zamanların en şiddetli finansal krizi diyebiliriz buna...Küreselleşen ekonominin devasa ölçekli piyasalarını sallayan ve trilyon dolar mertebesinde kayıplara yol açan bir sarsıntıdan Türkiye etkilenmeyecek demek safdillik olur. Mali disiplin ve kamu maliyesindeki sağlamlık sayesinde, krize hiç olmadığımız kadar dayanıklıyız, bunda şüphe yok. Ve Türkiye, çılgınca hatalar yapmazsa (parti kapatma gibi saçmalıklar vs.) bu krizin bir parçası olmayacak. Ama ekonominin etkileneceğini ve biraz keyfimizin kaçacağını bilsek iyi olur. *** YASED dün "2008 dünya yatırım raporu"nu açıkladı. Rapordaki veriler önemli olmakla birlikte başkan Tahir Uysal'in söyledikleri daha dikkat çekici. "Krizi fırsata dönüştürmek" söylemini bırakıp öncelikle ev ödevlerini yapmaya koyulmamız gerektiğini söylüyor Uysal. Vergi reformu, yeni ticaret kanunu, yeni teşvik sistemi gibi...Tabii IMF ve AB üyelik süreci gibi iki ana çıpayı da bunlara eklemek lazım. Kamu maliyesindeki mevcut iyi tablo bu tedbirlerle de desteklenirse, o zaman belki "krizi fırsata dönüştürmek"ten bahsedilebilir. Neticede petrol zengini ülkelerin ve "cari fazla canavarı" Çin'in ellerindeki fonlarda 2,5 trilyon dolar var. Tahir Uysal, "bu fonlar illa ki bir yerlere gidecek" diyor. "Lakin giderken eskisine göre kılı kırk yaracak". *** Bu ülke, 2007'den beri e-muhtıra, parti kapatma gibi garabetler yüzünden ciddi enerji ve zaman kaybetti ama mali yapısı bozulmadı. Şu andan itibaren hükümetin tüm enerjisini ekonomik reformlara ve AB sürecine yoğunlaştırması çok ama çok önemli. Doğru adımlar "eksiksiz ve zamanında" atılabilirse "krizin fırsata dönüşmesi" hayali bir söylem olmaktan çıkıp gerçek olur. Ak Parti'ye muarız oldukları için krizi "neredeyse hasretle" bekleyenlerin hevesleri de-muhtıra ve kapatma davasından sonra- bir kez daha kursaklarında kalır.