Hazine 2004 yılı finansman programını, yani kasasını nasıl idare edeceğini açıkladı. Esasen biraz teknik, haliyle de sıkıcı bir konu olarak görülebilir. Ancak, yıllardır borçlanma kıskacında belini doğrultmaya çalışan ülkemizde, devletin Hazine'sinin borcunu nasıl yöneteceğini, ne kadar ödeyeceğini bilmek de lazım. Şöyle bir göz atalım isterseniz devlet kasasının 2004'deki muhtemel vaziyetine. Hazine 2004 yılında toplam 192 katrilyon TL borç ödemesi yapmayı, buna karşılık da 170 katrilyon TL yeni borç almayı planlıyor. Yani borcu çevirme oranı yüzde 88 civarında hedefleniyor. 2003 yılında ise devlet iç borcunu yüzde 93 nispetinde çevirmişti. Yani ödediği her 100 TL borca karşılık 93 TL yeni borç aldı. Toplamda borcun ödenmesinde fazla mesafe alınmamış diyebiliriz. Ancak, borcun faizi yüzde 60'dan 28'e, ortalama vadesi 10 aydan 16 aya çıkmış. Hazine borcu daha taşınabilir hale getirmiş. En azından reel faiz belimizi bükmemiş geçen yıl. Biraz iyimser mi? 2004 rakamlarına baktığımızda, bilhassa dış borç çevirme oranının biraz iyimser olduğunu söyleyebiliriz. Geçen sene her 100 TL dış borcun ancak 63 TL'sini yeniden borçlanabilen Hazine, bu yıl rakamı 91 TL olarak öngörmüş. Muhtemelen Dünya Bankasından beklenen 3 milyar dolar civarındaki kredinin geleceğini varsayıyor borcu yönetenler. Ama bu rakam gelmezse, 15 katrilyon TL dış kaynak girişi zora girer nakit dengesinde. Bu noktayı dikkatle takip etmek lazım. İç borçta ise 175 katrilyon TL faiz dahil iç borç ödemeyi, 154 katrilyon TL yeniden borçlanmayı düşünüyor. Eğer reel faizler, yüzde 8-10 seviyesine oturur, iç politikada "birileri ipleri germezse" bu rakamları gerçekleştirebilir Hazine. Yani 2004, iç borç sarmalının son yılı olabilir Türkiye'de. Hazine'den aldığı yüksek faizle tatlı hayat yaşama devri bitebilir. Ama bu yıl halen bıçak sırtında gittiğimizi bilmeliyiz. Hazine 2004 yılını hedeflediği doğrultuda tamamlar ise, borç yükü Türkiye için kabus olmaktan çıkar. Umarım trendi bozacak, "bilhassa iç gelişmeler" vuku bulmaz bu yıl. Zira statüko ve bürokratik hegemonyanın, elde tuttuklarını kaybetmemek için ipleri bir hayli gereceğinin işaretleri görülmeye başladı da.