Bu ülkenin hâlleri

A -
A +

"Rejimin temeline dinamit koyuyorlar". "Dinci dikta rejimi hedefliyorlar". "Cumhuriyet kazanımlarını yok ediyorlar"... Zannedersiniz ki Türkiye hercümerç olmuş, birileri zorla, şerle ülkeyi ele geçirmiş! Bir dehşet hâli, bir korku durumu ki, sormayın gitsin... Ne oluyor? Kişisel tercihleriyle başlarını örten genç kızların, bu tercihleri yüzünden engellenen yüksek öğrenim alma hakları kendilerine verilmek isteniyor. Nasıl olacak peki ? Yasama organı olan TBMM'de yapılacak anayasa değişikliğiyle. Kimler bu değişikliğe destek veriyor? İktidardaki AK Parti ile muhalefetteki MHP. Bu iki parti, seçmen tabanının çoğunluğunu temsil ediyorlar mı ? Evet, % 60'ın üzerinde bir oy çokluğuna sahipler. Toplumun genelinde baş örtüsü yasağı tasvip ediliyor mu? Hayır, yapılan anketler, baş örtüsü yasağının toplumun kahir ekseriyetince benimsenmediğini gösteriyor. Bu aşamaya kadar demokrasiyle, özgürlüklerle bağdaşmayan bir durum yok. Peki demokrasilerde toplumun tercih ve iradesinin yansıdığı yer neresidir? Yasama organı olan Meclis ve onun içinden çıkan siyasi iktidar, değil mi? O halde bu patırtı, bu tehditvari üsluplar, ültimatom tadında demeçler kime ve neye karşı acaba? Samimiyet Türkiye'nin temel meselesi de burada aslında. "Demokratik laik hukuk devleti" ifadesini duymadan geçen günümüz yok ama statükonun temsilcileri ne demokrasinin gereğini, ne laisizmin icabını, ne hukuk devletinin normlarını kabul edemiyorlar bir türlü. Yani çıkıp şunu diyebilseler: "Biz statükonun ve oligarşik yapının devamı için demokrasiden, özgürlüklerden, şeffaflıktan vazgeçilebilmesini istiyoruz". O zaman taraflar netleşecek, kavramlar da yerine oturacak. Herkes demokrat olacak, herkes özgürlükleri benimseyecek diye bir kural yok ki. Baş örtüsü, gerekçesi ne olursa olsun, bireysel bir tercihtir ve demokratik toplumlarda bireysel tercihler, özgürlüğün olmazsa olmaz unsurudur. Kaliteli bir demokrasi, özgür ve uygar bir toplum "ama"larla "fakat"larla oluşmuyor. Önce samimiyet gerekiyor. Statükonun, seçkinci yapının, imtiyazların devamını isteyenler bunu dürüstçe söylesinler. Demokratik kavramları eğip bükmekle olmuyor zira...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.