Büyük Resim

A -
A +

Bir ayda faizlerin geldiği yere bakın; yüzde 20'den yüzde 31'e kadar çıktı. Hazine'nin yeni borçlanma maliyeti neredeyse on puan arttı. Enflasyon hedefi yerinde durduğuna göre, reel faiz yüzde 17'ye yükseldi demektir. Borçlanmanın ekonomiye maliyeti zaten yüksekti, iyice arttı. YÖK, FED derken, başımızın büyük derdi olan borçlanma maliyeti yine uykuları kaçırmaya başladı. Hazine'nin dışında, elinde bono pozisyonu taşıyan, ülkenin gidişatına güvenip devletin borçlanma kağıdına parasını bağlayanlar da şu anda zarardalar. Zarar edenin olduğu her yerde, birilerinin de kâr ediyor olması gerekir değil mi. Kimler mesela? Bonolarını, yüzde 20'lerden itibaren satmaya başlayanlar. Faizin de yükselmesini tetikleyenler onlar. Şimdi faizlerin bir yerlere oturmasını bekliyorlar. Sonra, sattıkları bonoları tekrar alacak ve "kısa günün karı" diyerek köşelerine çekileceklerdir. "Kısa vadeli sermaye hareketleri" diye kibarca tanımlanan ama "vur-kaç sermayesi" dersek daha iyi tarif etmiş olacağımız spekülasyonun tarzı budur. O halde yasaklayalım! Tabii ki hayır. Türkiye'nin çıkış yolu serbest piyasa ekonomisidir ve sermaye hareketlerini yasaklamak, engellemek de bu sisteme verilebilecek en büyük zarardır. Ancak, ekonomi yönetiminin "duruma vaziyet etmenin" dışında, proaktif bir tavırla spekülasyon zeminine fırsat vermesi gerekmez mi? Hükümet, ekonomik performansı ile başarısız demek insafsızlık olur. Ancak şunu da kabul etmek gerekir ki, ekonomide tek sesliliği sağlamakta aksıyorlar. Bakan Ali Babacan ve ekibinin, iktidarın performansını anlatmak ve psikolojik hakimiyeti sağlamak noktasında çok başarılı olduğunu düşünmüyorum. Kırılganlık ve belirsizliğin arttığı dönemde, Ekonomi Bakanının sık sık ve hep aynı şeyleri söylemesi değil, piyasayı kavrayıcı ve yönlendirici az sayıda konuşma yapması daha yerinde olur. Patron her zaman değil ama nihai sözü söyleyeceği zaman konuşmalı bence. Tabii bunu söylerken, ekonominin patronunun Sn. Ali Babacan olduğunu kabul ediyorum. Aksi halde, spekülatif çıkar uğruna sığ piyasalarımızı yönlendirenler, her fırsatı değerlendirir ve -maalesef- sonuç da alırlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.