Büyümek ama nereye kadar?

A -
A +

Ekonomik sınırların -neredeyse- kalkması ve kitle iletişim araçlarının insan davranışlarını etkiler hale gelmesi, "tüketim toplumu" denen sosyal vakanın doğmasına yol açtı. Hepimiz sürekli ve hızla tüketiyoruz. Tüketimin, iktisadi gelişim ve büyümenin de itici gücü olduğunu peşinen kabul etmiş durumdayız. Öyle ya, biz birşeyleri tükettikçe, ekonomik faaliyet tüketilenin yerine yenisini ikame etmek için daha çok çalışacak ve döngü giderek hızlanarak devam edecek. Ekonomik faaliyet hızlandıkça da, ifade ettiği ekonomik değer de büyüyecek ve zenginlik artacak. İzafi olarak mantıklı ve matematiksel olarak da açıklanabilir durumda, değil mi? Ama bu denklemde iki değişken yer almıyor: Zenginliğin dolayısıyla refahın dağılımı ve tüketilen kaynakların sınırları. Bir bakmışsınız... Dünya nüfusu insan adedi olarak hızla artıyor. Düşünün ki 30 yıl önce 3,5 milyar olan nüfus şimdi 7 milyar. Üstelik tüketim kalıpları ve eğilimi de 30 yıl öncesinin çok fevkinde. Diğer yanda ise, zengin ve fakir dengesizliği de 30 yıl öncesine göre daha vahim halde. Bu dengesizliğin tedricen azaltılması ile doğal olarak fakirler de daha çok tüketmeye yönelecekler. Neticede ekonomik büyümenin lokomotifi, itici gücü olarak tarif edilen ve sürekli teşvik edilen tüketim, bir süre sonra sınıra gelip dayanacak. Dünya üzerinde var olan tabii kaynakların sınırına... Tarım, enerji, su, maden gibi kaynaklar, şimdilik bol gibi görünüyor. Ama nüfusu bu hızla çoğalan, daha da önemlisi artan bir iştahla tüketen bir dünyada, kaynaklar ne vakte kadar yetebilir acaba? Tüketerek büyümek, tüketerek ekonomiyi geliştirmek, bir noktadan sonra kendini yok etmeye başlayan bir kısır döngü olabilir mi? Bayram günü bu acayip sorular da nereden çıktı diyebilirsiniz. Bir yabancı yayında okuduğum makalenin kışkırtmasıyla bu sorular doldu zihnime. Sizlerle de paylaşayım dedim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.