Buyurun size sosyal denge

A -
A +

Bütçe imkanları elvermemesine rağmen asgari ücrette yapılan yüzde 35 artış ile emekli maaşlarının yüzde 21 artması, "ekonomik programa sosyal denge" gerekçesiyle izah edilmişti. Oysa, ortada yürütülmekte olan bir program var ve kaynağı belli olmayan hiçbir harcamanın yapılması mümkün değil. Mantıken de öyle değil mi? "Kamu harcamalarından tasarruf edeceğiz" diyerek kaynak bulunmuyor. Bu işin sonu yeni kamu zamları ve vergi artışları olmaz umarız diyorduk ama galiba nur topu gibi yeni vergi ve zamlar yolda görünüyor. Başbakan Erdoğan'ın "başkası istedi diye zam yapmayız" sözü geçerliliğini koruduğuna göre, herhalde "hükümetin isteği" doğrultusunda hazırlanan 3 katrilyon TL'lik bir paketin varlığı konuşuluyor. Elektrik ve doğalgaz zamları, akaryakıt ÖTV'sinin artışı gibi, bütçe her dara düştüğünde el atılan kaynaklar gündemde. Esasen denklem çok açık: Harcaman kadar kaynağın olacak. Yoksa ne bütçe disiplininden, ne enflasyonun düşmesinden, ne de parasal kontrolden bahsedilemez. Programa sosyal boyut kazandırılmasına kimsenin itirazı olamaz. Ama, bir kesime verilen zam, toplumun genelinin sırtına yıkılıyorsa, bu denge pek kurulamamış demektir. Bütçe giderlerinde, hedeflenen enflasyonun üstünde yapılacak her artış, mutlaka gelir tarafının da arttırılmasını zorunlu kılıyor. Halbuki hükümet seçimden önce üç yıl süre istedi, ekonomik düzlüğe çıkmak için. O halde, her türlü popülist baskıdan uzak durup, kalan bir yılı da sıkı mali disiplin ile geçirse çok iyi olacak. "Oradan kaldır, buraya koy" yapıldığında, bunun adı gelir iyileştirmesi değil, illüzyondur. Muhtemel zam paketi, gelirinin iyileştiğini düşünen işçi ve emekliye yine bu illüzyonu yaşatacaktır. Futbol nereye ? Pazar akşamı futbolda yaşananlar fanatik körlüğün boyutları hakkında beni dehşete düşürdü. Çok iyi bir Beşiktaşlıyım. Ama, rakibine kasti tekme atan futbolcunun, sahaya buz parçaları atan, galiz küfürler sarf eden seyircinin bulunduğu ortamda maç seyretmenin böyle giderse hiçbir anlamı kalmayacağını düşünüyorum. Taraftarlık, ideolojik körlük boyutunda yaşanıyor Türkiye'de. Koca bir camia, birkaç dengesiz futbolcu ile birkaç bin azgelişmiş taraftarın şuursuz öfkesinin esiri olmamalı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.