Büyüyoruz ama iş bulamıyoruz

Ekonominin sayılar dünyasında rekorlar çatır çatır kırılıyor. Geçen yıl yüzde 5,9 büyümüşüz ve Milli Gelir'den her birimizin aldığı pay ortalama 3,400 dolara yaklaşmış. Cumhuriyet tarihinin rekoru yani. GSMH'deki artış kamudan değil, özel sektörden geliyor. Güzel bir işaret. Bu durum, büyümenin "balon" değil, gerçek olduğunu gösteriyor. Zira geçmiş yıllarda devlet, kamu şirketlerinde üretim musluklarını açar ve büyümeyi sağlardı. Genellikle de seçim arefelerinde olurdu bu durum. Şimdi ise kamu sektörü daralırken, özel sektörün ivmesiyle Milli Gelir artıyor, piyasa ekonomisinin gerektirdiği gibi. İkincisi, büyümeyi hızlandırmak için para politikası gevşetilirdi , yani enflasyon tetiklenirdi. Bir de herkeste bir önyargı vardı: "Büyümek için enflasyona ihtiyaç vardır. Veya enflasyonla mücadele ederken büyüme olmaz". Koca iktisatçılar bilimsel izahatlara girişirlerdi bu konuda. Halbuki iki yıldır Türkiye enflasyonun belini kırarken bir yandan da büyüyor. Hani istihdam? Buraya kadar her şey iyi. Ancak, bazı sektörlerde işler yolunda gitmiyor. Türkiye'nin iki hayati üretim damarı olan tarım ve inşaatta küçülme var. Halbuki her iki sektörde de emek yoğun. Biraz canlanabilseler istihdamı arttırırlar. Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 11. İş bulamamak halen çok ciddi bir problem. Ekonomideki büyüme, teknolojinin yoğun olduğu, insan gücüne giderek daha az ihtiyaç duyulan otomotiv, lastik, makine gibi sektörlerde yoğunlaşıyor. Oysa Türkiye çok iyi bir tarım ülkesi olabilir. Toprakları, suyu buna müsait. Ama devlet, ıslah edilmiş tarım konusunda yol gösterici olamıyor. İyi bir tarım politikası ile Türkiye ihracatını patlatabilir ve yüzbinlerce insanın, hem de kendi yörelerinde iş bulmalarının yolunu açabilir. İnşaat'ın durumu biraz farklı. Gelir dağılımı tabana yayıldığı zaman konut talebi artacaktır; sektör o zaman canlanır. Büyüme rakamları, Milli Gelirde artış... Bunlar güzel gelişmeler tabii ki. Lakin işsizlik Türkiye'nin tepesinde Demoklesin kılıcı gibi sallanan bir tehlike. İşsiz insanın kimseyi dinlemeye, anlamaya tahammülü yoktur. Hükümet, işsizliği çözecek çözümler üretemezse, ekonomideki başarısını taçlandıramayacaktır.