Cari açık ve özelleştirme

A -
A +

Şu aralar en sıcak konumuz cari açık. Yatıp kalkıp bu konuyu konuşuyoruz. Sanki ödemeler dengesi düne kadar açık vermiyordu da hiç ummadığımız bir anda 783 milyon dolar ile yüzyüze geldik. Halbuki ithalatın ihracatı karşılama oranının azalmakta olduğu ve ucuz dövizin buna yol açtığı biliniyordu. Ama dalgalı kur sisteminin de devrede olduğu ve açıktaki büyüme ekonomiyi rahatsız edici boyuta ulaştığı takdirde, kurun kendiliğinden artarak dengeye geleceği de biliniyordu. Buna rağmen, Ocak rakamı açıklandı ve ortalık birbirine girdi, hala da durulmuş değil. "Ülkeden döviz çıkıyor mu" endişesi zihinleri sarıverdi. On gündür kurlar bir türlü durulmadı. Halbuki cari açık'tan daha önemli olan, nasıl finanse edileceğidir. Türkiye 2003'te de 6,5 milyar dolar cari açık vermişti. Ama finanse edebildiği için sıkıntı olmadı. Şubat ve Mart aylarında cari açık milyar doları da geçebilir. Ne yapacağız, karalar mı bağlayalım yani? Bakmamız gereken, Hazinenin bu açığı kapatma biçimidir. Beceremiyoruz Türkiye'nin beceremeyip eline yüzüne bulaştırdığı en önemli konulardan biridir özelleştirme. AK Parti de "özelleştirmenin beceriksizleri" kervanına katılmak üzere. Dünya bu işi bitirdi, biz hâlâ eşeleyip duruyoruz. 2003 tam hayal kırıklığı idi, 2004 de farklı olmayacak gibi. İhalesi adam gibi biten bir Tüpraş var diyorduk ama o bile hâlâ sonuçlanmadı. Halbuki, 2003 ve 2004'te, özelleştirme hedefleri tutturulabilse idi, cari açığın önemli bir kısmını finanse edecek yabancı kaynak girmiş olacaktı. Ama ne özelleştirme ne de başka yolla, doğrudan yabancı sermayeyi çekemiyoruz bu ülkeye bir türlü. Zira Türkiye'nin "güven cilası" yıllar boyunca çok zedelenmiş. Çekebildiğimiz, kısa vadeli portföy yatırımı; diğer adıyla sıcak para. O da güven değil, kısa vadeli fırsat peşinde olduğu için, hedeflediğini elde ettiğinde arkasına bakmadan çıkıyor. Bu yıl Telekom, Millî Piyango, Petkim özelleşecek diye bir hedef kondu. Gerçekleşebilse, al sana doğrudan yabancı kaynak girişi. Cari açık endişesi filan kalmaz. Ama hedeften o kadar uzağız ki...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.