Cesaretimizle takım oyunu oynayalım
"İngilizlere de vergi kaçırmayı öğrettik." Maliye Bakanı Unakıtan'ın, yabancılara mülk satılırken tapuda eksik beyan yapılmasından dolayı kullandığı bu ironik söz, bir gerçeğin de ifadesi. Türkiye'ye mahsus bir garabettir: Gayrimenkullerin bir "fiyatı" vardır, bir de "tapuda gösterilen" değeri. Bu ülkede -maalesef- rüşvet de vardır, adam kayırma da, torpil de... Ve tüm bu "çarpıklıkların" sebebi getirilip bir şeye bağlanır: Eğitim noksanlığı. Yabancılara satılan mülklerdeki vergi kaçağı %145 imiş. "Yabancılar", kendi ülkelerinde mülk satın aldıklarında eksik beyanda bulunuyorlar mı? Hayır. "Zira eğitim düzeyleri yüksek, vergi kaçırmazlar" mı diyeceksiniz? O halde aynı yabancıların, Türkiye'de de mülk alırken vergi kaçırmamaları beklenir, değil mi? Lakin denetimler gösteriyorlar ki birçok yabancı "deveyi hamuduyla götürmüş" durumda. Demek ki "şart" olan eğitim değil, başka bir şey.. O "şey"in adı "denetim ve adalet." *** İngiliz kendi memleketinde, denetimin etkinliği ve cezaların caydırıcılığı yüzünden "vergi kaçırmaya" cesaret edemez. Yasaların herkese aynı biçimde uygulandığını bildiği ve adalet duygusu zedelenmediği için kendisini kandırılmış da hissetmez. Türkiye'de bozulması gereken çok ezber var. "Biz bize benzeriz","Türk'ün Türk'ten başka dostu yok" gibi... "Eğitim şart" da bu ezberlerden... Daha bilgili, daha nitelikli yurttaşlar için eğitim tabii ki lazım. Ama yasaların, kuralların ihlal edilmemesi için öncelikli şart, etkin ve adil denetim ile caydırıcı müeyyidelerdir. Aksi halde "elin eğitimli! İngiliz'i" gelir, kendi ülkesinde ihlal etmediği kuralları burada ihlal ediverir. Arzuhal Değerli ağabeyim Resul İzmirli, bu sayfayı dönüşümlü olarak paylaşmamız münasebetiyle, benimle rekabete gireceğini söylüyor. Seneler önce, günlük yazı yazabileceğime beni ikna eden, hatta cesaretlendiren bir büyüğümün beni onurlandırmasına ancak müteşekkir olurum. Lakin, yazıları ve okumam için verdiği kitaplarıyla fikri gelişimime bir hayli katkı yapan bir yazar ile rekabete -ne yalan söyleyeyim- giremem. Müsaadenizle ben rakibiniz değil, okurunuz olarak kalayım Resul ağabey...