Bu tabirle ilk defa 2001 krizi öncesinde tanıştı kamuoyu: Sabit kur sistemi tarif edilirken kur çıpasından bahsediliyordu. Ekonomideki makro değişkenlerden bir tanesini sabitleştirip, diğerlerini ona göre dengelemek olarak tarif edebiliriz bu tanımı. Gerçi krizden sonra kur sistemi değişti ama çıpa tabiri de hayatımıza girmiş oldu. Makroekonomik dengelerin sağlanmasında, ekonomiyi etkileyen temel değişkenlerden birisinin sabitleyici olması, yön tayini açısından da çok önem arz eder. Yeter ki doğru sabitleyiciler seçilsin. Önümüzdeki bir yıllık dönemde Türk ekonomisini sonuçları itibariyle etkileyecek iki temel değişken var: IMF ile yeni dönem ve AB müzakere tarihi. IMF ile yeni dönemde ne şekilde bir ilişkimizin olacağı, kontrol edilebilir bir değişken; zira kararı hükümet verecek. AB üyeliği için müzakere tarihi almak kararı ise AB Komisyonunun elinde ; Türkiye'nin kendine düşenleri yapıp sonucu beklemekten başka yapacak bir şeyi yok. Ama her iki konu da Türkiye'nin ekonomik gidişatını doğrudan ve derinden etkileyebilecek öneme sahip. IMF ile devam Birinci konuda hükümet iki üç aydır "henüz karar vermedik" noktasındaydı. Halbuki resim çok açık. Türkiye'nin 2005 ve 2006'da IMF'ye ödemesi gereken 20 milyar dolar ortada dururken, IMF ile yolları ayırmaktan bahsetmenin alemi yok tabii ki. Kaldı ki, iç ve dış tüm ekonomi aktörleri, Türkiye'nin iyi ve doğru işler yaptığını, IMF'nin şahadetiyle duymak istiyor. Nitekim dün Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları, Hükümetin de ayağının suya erdiğini gösterdi. Diğer "çıpamız" olan AB sürecinde ise, ev ödevlerini yapıp, yani Kopenhag kriterleri doğrultusunda yasal düzenlemeleri yapıp beklemekten başka çaremiz yok. Eğer müzakere tarihi alamazsak, tabii ki her şeyin sonu olmayacak. Ama piyasaların bu konuya çok endekslenmiş olmalarının, böyle bir durumda bir hayli çalkantıya yol açacağını da söyleyebiliriz. Tabii o tarihe kadar Türkiye çok güçlü bir ekonomik performans gösterip makro hedeflerini geçerse ve IMF ile de güçlü bir "yola devam" mesajı verirse, AB'den gelecek menfi bir mesajın etkisi şiddetli ama kısa süreli olacaktır. Heyecanlı bir altı ayın bizi beklediğini söyleyebilirim.