Çıtkırıldım ekonomi devri bitiyor

Nereden mi çıkardım bunu? Geçen hafta önce IMF, Sosyal Güvenlik Kanunu'nu gerekçe göstererek kredi dilimini erteledi. Akabinde Londra'da bombalar patladı. Pazar günü Başbakan Yardımcısı Şener, "Yabancı serrmayeye sınırlama getirilmeli, yoksa Arjantin'e döneriz" diye beyanat verdi (gerçi daha sonra tavzih etti). Merkez Bankası kısa vadeli faizleri indirmedi ve enflasyondaki düşüş trendinin yavaşladığını söyledi. Bu haberlerden bir tanesi bile geçmişte piyasaları allak bullak etmeye yeterdi. Oysa bir haftadır, gerek ekonominin genel dengelerinde, gerekse faiz ve kur tarafında bir dalgalanma olmadı. Sadece dün faizlerde yarım puanın altında bir yükseliş oldu. Bir an için düşünün, bir bakan yabancı sermayenin tehlikeli olabileceğini söyleyecek, Arjantin benzetmesi yapacak ve ekonomi sükunetini muhafaza edecek! Yakın geçmişte imkansızdı böyle bir durum. Türkiye'nin iktisadi paradigması, nihayet doğru bir zemine oturuyor. Siyasi çıkarların, ucuz popülizmin ve ideolojik körlüğün yerini, ekonomik akıl alınca, beklentiler de güven de artıyor. Milat Milliyetçiliği "kör korumacılık" olarak anlamıyorsanız, Telekomun nihayet özelleştirilmesine sevinebilirsiniz. Microsoft'tan Emre Berkin'in dediği gibi, "bir milat olacak bu ülkenin hayatında"..."Stratejik paranoyalar", "sattırmayan hezeyanlar", halen var olsalar da etkilerini kaybediyorlar artık. Telekom bu sebeple milat...Hakim zihniyetin, zorlanarak da olsa değişmeye başladığını gösteren bir milat... Piyasa dinamiklerinde de durum farklı değil. Ekonomik iyileşme henüz tamamlanmamasına rağmen, bütçe açığı, cari açık gibi meselelerde daha alınacak yol olmasına rağmen, iktisadi parametreler kendi dengelerini sağlayabiliyorlar. Ekonominin aktörleri, "daldaki kuş" gibi ürkek değiller. Güven duygusu eskiye göre daha yerleşik. Kırılganlık riski mi? Azalsa da halen var tabii ki. Ama, eskiden olduğu gibi, dokununca dağılan iskambilden bir kule değil Türkiye. Doğru politikalar doğru sonuçlar veriyor. Gerisi hikaye...