Türkiye'de faiz yüksek mi? Kesinlikle evet. Peki Türkiye'nin ekonomisi bu kadar yüksek faizi gerektirecek kadar riskli mi? Kesinlikle hayır. O halde Merkez Bankası faizi "hemen" indirmelidir...mi? Faiz indiriminde herkes hemfikir. Lakin hemen mi, yoksa biraz daha bekleyerek mi derseniz, orada fikir birliği yok. Aslında, iki aydır yaşanan küresel likidite krizi olmasaydı eylül ayında MB'nin indirim yapacağı kesin gibi idi. Ama dünyada işler karıştı. Küresel sermaye akışının yönü henüz değişmedi ama değişebileceği hissedildi. Yakın vadede riskin tarifi biraz değişti. 2006 Mayıs'ında MB faizleri 4 puan artırırken, dış finansal şok ihtimaline karşı tedbir alıyordu. Sonrasında dünya piyasaları rahatladı ama Türkiye, 27 Nisan ve C.başkanlığı sürecinde yaşatılan gerginlikler yüzünden, o dönemde faizi indirme fırsatını kaçırdı. Oysa küresel konjonktür çok müsaitti. 22 Temmuz'dan sonra iç siyasi riskler azaldı ama bu defa da dünyada çarşı karıştı. MB de "ha indirdi, indirecek" denilen faizi bir türlü indiremiyor. Bağımsız Dünya piyasalarında işler çok iyi gitmese de, ülke ekonomisinin sağlıklı durumu, bir faiz indirimini gerekli kılıyor. Büyüme ve bilhassa özel tüketim harcamaları yavaşlamışken, bütçede yılsonu hedeflerinin tutma ihtimali yüksekken, Hükümet bütçe harcamalarında frene basacağını beyan etmişken, enflasyon belirlenmiş aralıkta seyrederken, MB "faiz indirmiyorum" demez, dememeli de... Ancak, Banka'nın bağımsızlığı bilinirken, enflasyon hedefi de ortada iken, siyasi iradenin "Merkez faizleri derhal indirmelidir" dememesi lazım. Üç dört yıl önce, evvelce kur desteğine alışmış ihracatçılar "dövize müdahale" istedikçe, ihracattan sorumlu Bakan da MB'ye salvo atışlar yapıyordu. Şimdi de Sanayi Bakanı Çağlayan MB'ye bindiriyor. Evet, Türkiye bu yüksek faizi hak etmiyor, indirim gerekli ama, Merkez Bankası da hem bağımsızlığının, hem de kanunla kendisine verilmiş "fiyat istikrarını koruma" görevinin gereği olarak riskleri gözetip temkinli adım atmaya çalışıyor. Doğrusu da bu değil mi?