Demlenme

Çay tiryakileri iyi bilirler: Demini almayan çay ne tat verir, ne sükûnet. Makul ölçüde kuru çayın üzerine ayarında kaynamış bir suyu döküp makul süre bekletmeniz lazımdır, iyi demlenmiş bir çay içmek için... Hayatınızda aldığınız birçok kararı, yaptığınız işleri, kazandıklarınızı, kazanamadıklarınızı düşünün. "Demini almış" işler, kararlar genellikle tatminkâr sonuçlar vermiştir. Acele ile, düşünmeden, idrak etmeden attığınız adımlar -istisnalar olsa bile- pek de hayırlı olmamıştır hayatınızda. "Teenni minel Rahman", manevi iklimimizin düsturlarından olmuş. "Dünya bu kadar hızla değişirken, biz ağırdan mı alalım yani?" diyeceksiniz. Kastedilen ağırdan almak değil, zamanında ve "kıvamında" hareket etmek. Yumurta kapıya gelmeden, önceden düşünerek, zamanında tedbir alarak, doğru tahmin ederek adım atmak. Ancak proaktif olabilirsek, "iyi demlenmiş" işler yapabiliriz. Bugün müşahede ettiğimiz her "hızlı değişim"in arka planında iyi düşünülmüş, çalışılmış yıllar olduğunu bilmeliyiz. Bilgi "Deli zoruna iş yapmak" tabirini çok severim. Düşünmeden, planlamadan, yeterli bilgi sahibi olmadan, tecrübelerden istifade etmeden, "heves ve heyecanla" çabalamak demek. Patinaj yapan arabanın da tekerleği döner, motoru çalışır, enerji harcar. Ama sonuçta yerinde saymaktadır. Bugünün güçlü ülkeleri, şirketleri, geçmişte bugünü iyi planladıkarı, hazırlandıkları, bilgi ile mücehhez oldukları için güçlüler. Hedef-strateji-bilgi-icra senkronunu yakaladıkları için güçlüler. Keşfedileni tekrar tekrar keşfetmekle uğraşmak yerine, bilinenleri usulünce uygulamak basit ama etkili bir yol... Başarı ayrıntılarda değil mi zaten? Sözü kıymetli bir büyüğüm "eksik bilgi ile tam iş yapılmaz" demişti. Eksik çay ile iyi dem olmayacağı gibi...