Devlet bu işe çözüm bulsun!

A -
A +

Adam ruhsatsız binada oturduğu için çıkması istenmektedir; veya iş yaptığı şirket battığı için parasını alamamıştır. İlk söylediği şey "devlet bu sorunumu çözsün" olur. Bir defasında, parasızlık yüzünden evlenemeyenlerle yapılan röportaj esnasında "devlet bizi evlendirsin" diyenleri bizzat duymuşluğum vardır. Öyle ya, belediyeler toplu düğün, toplu sünnet yapıyorlar nihayetinde... Bu ülkede devlet iş bulmalıdır, her türlü müşkülü çözmeli, akla gelen her hizmeti sorgusuz sualsiz vermelidir. Devlet üretmelidir, satmalıdır, işletmelidir; yani ekonomik akla göre sürdürülmesi gereken tüm ticari ve sınai faaliyetleri "devlet önceliklerine göre" yapmalıdır. Gerekirse zarar etmeli ama bu işlerden ve işletmelerden vazgeçmemelidir. O işletmelerde gerekirse fazla adam çalıştırmalı, zarar edenler için bütçeden kaynak aktarmalıdır. Zira devlet "baba"dır. Vericidir, her türlü zararı sineye çekicidir. Bir an için düşünün, bu minvalde giden bir devlet aygıtının varacağı yer neresidir? İktisadi ve idari tıkanma, değil mi? Değirmenin suyu Bireyler devletten birşey talep ederken iki aşamalı düşünmeli: Talebim modern zamanların devlet tasavvuruna göre devletin yerine getirmesi gereken bir yükümlülük mü? İkincisi de, devletten talep ettiğime karşılık ben maddi yükümlülüklerimi ne ölçüde yerine getiriyorum? Sürekli isteyen ve biteviye şikayet eden vatandaş profili Türkiye'nin görüntüsü olmamalı artık. Devletin asli rolünün düzenleyicilik ve denetleyicilik olduğunu kabul etmeliyiz. Asli gelirinin ise vergiler olduğunu ve güvenlik, altyapı gibi giderlerini de bu geliriyle karşılaması gerektiğini idrak etmeliyiz. Devlet "baba" filan değildir. Bir toplumun kendini yönetmek için kendi içinden çıkartarak oluşturduğu idari mekanizmanın adıdır devlet. Türkiye'de de devlet yavaş yavaş asli tanımı içinde algılanmaya başlanacak. AB sürecinin belki de en temel faydası bu olacak. Devletin millete tahakküm eden değil, hizmet eden ve düzenleyen bir yapı olduğunu anlayacağız. Gelişmiş batı demokrasilerinde olduğu gibi... Sonunda üyelik olmazsa bile, Avrupa Birliği'nin hayatımıza girmesi ile kavram ve tanım kargaşaları da ortadan kalkacak inşallah.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.