Devlet malı nedir?

A -
A +

Dün yazımda Türkiye'de özelleştirmenin bir türlü başarılamamasının ana sebeplerini analiz etmeye çalışmıştım. Devlet, kendi malını satarken neden zorlanıyor sorusunun cevabı arandığında, sorunun temeline de bir nebze olsun inilebilir diye düşünüyorum. Türkiye'de devletin kutsallaştırılması hep yapılagelmiştir. Devlet tenkit edilmez, hep korunur, gerekirse devlet için fedakarlık yapılır vs. Tabii böyle bir kutsallaştırma "birileri" nin de işine gelmiştir. Modern dünyanın benimsediği "vatandaşının daha müreffeh yaşamasını sağlayan devlet" kavramı nedense bu ülkeye uğratılmamıştır. Hayali düşmanlarla, hamasi söylemlerle devlete ait her şey yüceltilmiştir. Haliyle "devlet malları" olan KİT'ler de bundan payını almıştır. Yeri geldiğinde özelleştirmeyi savunanların "devletin malını dış güçlere peşkeş çeken devlet düşmanları" olarak itham edildikleri bile vakidir. Hükümetler özelleştirme için neye el atsalar, "stratejik önem, güvenlik önceliği" gibi lastikli kavramlar burunlarına dayanmıştır. Bunu aştıklarında ise idare mahkemeleri, Danıştay vs. duvar olmuştur. Neticede, aklı selim sahibi her yurttaşı üzen bir tablo var karşımızda. Devlet ekonominin üretim süreçlerinde sadece düzenleyici ve denetleyici olmalıdır modern iktisadi yapıya göre. Özelleştirmenin temel mantığının dayandığı nokta da aynıdır. Yani, üretimi ve ekonomik katma değer meydana getirmeyi özel sektöre bırakmak. Hadiseyi böyle görürsek, "devlet malı satılıyor" şeklinde özetlenebilecek ruh haletinden kurtuluruz. Duyguyla değil, akılla... Piyasa ekonomisinde, fiyatı arz ve talep belirler. Mevcut durumda, özelleştirilen şirketlere yönelik talepte belirgin bir azalma var. Zira Türkiye, anlatmaya çalıştığım engellerle kamu şirketlerini bir türlü satamazken, Dünyada birçok devlet yaptıkları özelleştirmelerle pazardaki talebi doyurdu. Tabii, teknoloji ve iş süreçlerindeki hızlı değişimleri de düşünürsek, Türkiye'nin satış şansı gitderek azaldı. Fiyatlar düştü. Rasyonel yaklaşımla bunu kabul etmeliyiz. O halde, 2004 özelleştirmelerinde hayalimizdeki değil, piyasadaki fiyatlarla özelleştirme yapmak veya bu sevdadan vazgeçmek durumunda olduğumuzu anlamalıyız. Vazgeçmenin bedeli ise, eskiyen teknolojileri ve ek sermaye ihtiyaçları ile özelleşecek şirketlerin devletin sırtında yeni bir kambur oluşturmasıdır. Yeterince açık değil mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.