Devlet sınırsız kefil olur mu?

A -
A +

Dünkü yazıda devletin, modern dünyadaki tanımı gereği yüklenmemesi gereken bir görevden bahsetmiştik. Gelin bugün de devletin esas işlevinin dışında üstlendiği başka bir yük hakkında konuşalım: Mevduat garantisi. Mevduat'a sınırsız garanti, 1994 yılında 3 bankanın batmasından sonra getirilmişti. Kademeli azaltılacağı söylenmesine rağmen sınırsız garanti 2001'e kadar devam etti. O tarihte, bu ülkenin başına gelen en büyük talihsizlik olan üçlü koalisyon'un beceriksizlikleri yüzünden kriz patlayınca, "finansal sistem çöker" tehdidiyle korkutulan Başbakan Ecevit'in ağzından, bankaların tüm yükümlülüklerinin devlet güvencesine alındığı beyan edildi. Yani devlet, bankaların mevduatlarından başka, aldığı kredilere ve diğer tüm borçlarına da kefil oldu. 1994'den beri oluşturulan rekabetsiz ortam, sağlıksız bankaların büyümesine yol açmıştı. Bankaların peşpeşe patlamalarındaki sebeplerden birisi de bu ortam idi zaten. Mevduatının tamamı devletin kefaletinde olan bir banka, kur ve faiz riskini hesaplayarak karar alma mecburiyeti hissetmeyebilir. Nitekim bazıları hissetmedi de. Geçmişten gelerek oluşan bu sağlıksız yapının daha büyük çöküntüye girmemesi için 2001'de güvence kapsamı genişletildi. Bilahare bu güvence ortamının doğurduğu bir "frankeştayn" olan İmar Bankası patladı. Hem de ne patlayış !. Cesaretliyse... Normal süreç işlerse, Temmuz ayında güvencenin tekrar 50 milyar TL ile sınırlanması gerekiyor. Acaba güvence devam etsin mi mırıltıları da ortalarda dolaşmaya başladı. Yanlış yanlışı doğurur. 94 yılındaki bir hatalı kararın zincirleme etkilerini hep beraber yaşadık. O tarihte konulan güvence bir iki yıl içinde kaldırılsa idi, son yedi sekiz yılın ucubeleri olan batık bankalar doğmaz, kamu da 30 milyar US$ üstlenmezdi. O halde, bankalardaki mevduat güvencesinin, tereddüt edilmeden azaltılması ve sınırlanması gerekiyor. İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince'nin dediği gibi, "müptela olunan şeylerden kurtulmak zor ama bir o kadar da elzemdir". Sistemin rekabete açılması, sağlıklı büyümesi ve yeni ucubelerin ortaya çıkmaması için hükümetin, bankalardaki devlet kefaletini hızla kaldırma cesaretini göstereceğini umuyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.