Dinamik ekonomi, statik siyaset

A -
A +

"Ekonomide dönüşüm sağlandı, siyasetin de dönüşmesi lazım". TOBB'un Genel Kurulu'nda Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu aslında "çok net biçimde" özetledi Türkiye'nin "idari kramplarının sebebini". İktisadi, hatta kısmen toplumsal olarak dünya ile bütünleşen ülkemizde, bürokratik yapı ve zihniyet bir türlü transforme olmuyor. Böyle bir dönüşüme hiç gönüllü olmadığını da her türlü değişime, açılıma verdiği tepkilerle ortaya koyuyor. Serbest ekonominin uygulamaları mı? Bürokratik elit direniyor. AB'nin siyasal kriterleri mi? Bürokratik elit kasılıyor. Bilgi toplumunun getirdiği özgürlük talebi mi? Bürokratik elit asabileşiyor. Bir tarafta özel sektörüyle, vatandaşıyla, bankacısıyla, tüccarıyla dünyayı yakalamaya çalışan, kendine ve ülkesine güvenen bir Türkiye; diğer tarafta algı ve karar mekanizmalarını güvensizlik ve tehdit endişesi üzerine kurmuş, gergin ve tedirgin bir devlet bürokrasisi. Eğer çağdaşlık, çağın gittiği istikamette gelişmek ve o çağın bir parçası olmak ise, o halde düşünmek lazım, kim çağdaş, kim değil diye... Vekil-asil Parlamenter sistem çoğulculuğa ve temsile dayanır. Temsilde ise asil olanın vekili tanıması esastır. Hisarcıklıoğlu siyasi sistemin, halkın vekillerini daha iyi tanıyacak bir yapıda olması gerektiğini söylerken, aslında demokrasinin temel unsuruna da vurgu yapmış oldu. Eğer nihai hedef, özgür, müreffeh, demokratik ve özgüveni yüksek bir toplum oluşturmaksa, iktisadi gelişimin ve sosyal dönüşümün önünün bürokratik zorlamalarla kesilmemesi şart. Aksi halde ekonomik kazanımlar dayanaksız kalır ve zamanla aşınıp yokolur. Şu gerçeği idrak etmemiz lazım: Müreffeh bir ülkemiz olsun istiyorsak, bunu ancak, tam ve şartsız demokrasi ile kalıcı kılabiliriz. Ama'larla, fakat'larla, bize özel şart'larla kısıtlanan bir siyasi yapı, sadece topal bir demokrasi üretir ki, bunun da seçkinci zihniyetin temsilcileri dışında kimseye faydası olmaz.Ülkemize, hepimize lazım olan, özgürlük, özgüven ve özeleştiri... TOBB Genel Kurulu bana bunları düşündürdü.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.