Arif Sağ'a ateş püskürüyormuş Alevi dernekleri... Sebep, Alevi Çalıştayı'na ve Başbakan'ın açılım toplantısına katılması... Mazhar Alonson, darbeci zihniyeti eleştiren şarkı sözü yazdı diye hükümet taraftarı ilan edildi. Teoman "28 Subat bin yıl sürmesin ve baş örtüsüne özgürlük" bildirisine imza attığı için laikçilerin aforozuna uğruyor. İdeolojik bağlılığın da ötesinde bir çılgınlık hali bu... *** Beri tarafta, etkisi azalan asker vesayetini başka vesayetlerle doldurma çabasında bir yargı bürokrasisi var. AK Parti'nin kapatılması için dava açılacağı ihtimali alttan alta ısıtılıyor. "Darbe uyduramadık, kapatma verelim" durumu yani... Zaten aksak ve topal olan demokrasinin köküne kibrit suyu dökme gayretleri, laiklerin ve ulusalcıların "umutlarını" besliyor... Türkiye'nin özgürleşmesinin ve demokratikleşmesinin durdurulması "umutlarını"... *** Eğitimine ve sosyal durumuna bakınca, özgürlüklere yönelik düşüncelerimizin benzediğini zannettiğim insanların "faşizme kaçan" yorumlarını duyunca ilk zamanlarda dehşete düşüyordum. Darbe isteyen, iktidardaki partiye ve ona oy veren 16 milyon insana dehşetli bir nefret duyan bu insanlarla siyaset, ülke, demokrasi, bireysel haklar konusunda hiçbir şey konuşamayacağımı zamanla anladım. Zira her konuşma teşebbüsü, ikinci dakikadan itibaren, "hıyanet, satılmışlık, gericilik, cumhuriyetin kazanımları, Atatürk" eksenli hezeyanlarla kesiliyor. Sözün bittiği yere geliyoruz yani... İdrakini "değişime, yaşadığı zamana ve içinde yaşadığı topluma" tamamen kapamış bu insanlarla "kalpler kırılmadan, ilişkiler bozulmadan" konuşmak mümkün değil... Aradan bir iki yıl geçip de özgürlüğün ve birey haklarının genişlemesinin hiç de fena bir şey olmadığı anlaşılınca... O zaman oturup konuşuruz artık... BUGÜN 28 ŞUBAT... 13 yıl önce ülkenin üzerine kâbus gibi çöken ve bin yıl süreceği söylenen bir karanlık dönemin yıl dönümü... Bin yıl sürecekti , değil mi? Zamanın hükmü dediğim tam da bu işte...