Türkiye'nin karmaşık ve yoğun gündeminden mi yoksa halen "global köy"ün bir parçası olmayı benimseyemediğimizden midir bilinmez, dünyada ekonominin durumunu çok fazla merak etmiyoruz. Oysa sınırların ekonomik olarak neredeyse anlamını yitirdiği, paranın büyük bir hızla ülkeler arasında aktığı bir "küresel ekonomik düzen" var. Biz de ülke olarak bu bütünün bir parçasıyız. O halde birey olarak da dünya ekonomisinin gidişatını arasıra da olsa merak etmeliyiz. Özellikle ABD, Almanya gibi gelişmiş ve Rusya gibi büyük hacimli ülkelerde olan bitenler ilgi alanımıza girmeli. Son yıllarda gelişmiş ülkelerin en büyük sorunu ekonomik durgunluk. Büyüyememe sıkıntısı yani. Japonya'da belki on yıldır ekonomik hayat yerinde sayıyor. Almanya üç yıldır durgun. ABD'de ise hem cari açık arttı, hem de ekonomi yerinde saydı. Ekonominin canlı olduğu yegane bölge Asya Pasifik bölgesi, yani Asya kaplanları. Ancak yılın son çeyreğine girerken, ABD, Japonya ve Almanya'dan biraz canlanma sinyalleri gelmeye başladı. Dün açıklanan verilerde Almanya uzun süreden sonra ilk defa -az da olsa- büyüme rakamı açıkladı. Bush kazanmak istiyorsa... ABD'de genelde başkanlık seçimine iki yıl kala ekonomi canlanır. Ama bu defa Irak işgali araya girince, canlanma biraz gecikti. 2004'de seçim var ve Bush yeniden başkan olmak için, vatandaşlarının cebini rahatlatmak, işsizliği azaltmak zorunda. Cari açığın yüzde altıya kadar çıktığı ülkede, yeni yılla birlikte ekonomik hareketlilik artacaktır. Avrupa'da ise yaşlanan nüfusun getirdiği sosyal güvenlik problemleri ekonomileri tehdit eder boyuta geliyor. AB'nin lokomotifi Almanya'daki durgunluk tüm Avrupa'yı endişelendiriyordu. Doların karşısındaki güçlü Euro, para biriminin itibarını arttırıyor ama, "euro bölgesi" ihracatının artmasını da zora sokuyor. Avrupa Merkez Bankası'nın ( ECB) yeni başkanı J. Claude Trichet frangı güçlendiren adam olarak bilinir. Eğer aynı stratejisini ECB'de de sürdürürse, "güçlü Euro" büyümeyi zorlaştırabilir Avrupa'da. Sözün özü, Avrupa için belki zor ama 2004'de ABD kaynaklı bir canlanma yaşanabilir dünya ekonomisinde. Türkiye için de hiç fena olmaz doğrusu.