7 kıta, 135 ülke... 2200 iş adamı... 32 ticaret bakanı... 4 milyar dolar ticaret hacmi... Nedir bu rakamlar? TUSKON'un düzenlediği "Dünya Ticaret Köprüsü"nün istatistikleri... Bu ülkenin çok bilen aklıevvelleri "eksen mi kaydı" diye tartışadursunlar... Türkiye'nin yeni iş adamı nesli, dünyanın dört bir tarafıyla ticaret yapmanın, alıp satmanın çabasında... Bu çabanın karşılığını da ülke olarak alıyoruz. Krizle boğuşan Avrupa'ya yönelik ihracatımız yüzde 45'e gerilerken, Afrika'ya, Asya'ya, hatta Güney Amerika'ya olan ihracatımız iki katına çıkıyor. Eksen kayıyor diye velvele yapanlar eğer bu durumu kastediyor iseler, evet, eksen kayıyor. Böylesi bir eksen kaymasına niye itiraz edelim ki? *** Dünyada müthiş bir değişim yaşanıyor. 2008 krizi bu değişimi hem hızlandırdı, hem belirginleştirdi. Türkiye bu sefer değişimi ıskalamadı. Diplomasi'de, tarihinde belki de ilk defa proaktif, ön alan bir politika izliyor. Tabii ki riskleri, komplikasyonları da olacak bu politikanın... Risk almadan ne inisiyatif alınabilir, ne avantaj sağlanabilir. İş âlemi de aynı proaktif stratejiyle hareket ediyor. *** TUSKON'un yaptığı iş muazzam... Devlet eliyle dahi ancak düzenlenebilecek hacimde bir organizasyonu, üstelik ikinci defa düzenliyorlar. Gana'dan Yeni Zelanda'ya, Şili'den Moğolistan'a 135 ülke... Birbirlerinin yaşadıkları ülkeleri haritada bile bulamayacak iş adamlarını aynı masaya oturtup ticaret anlaşmaları yapmalarını sağlayan bir organizasyon... Düşünün, 32 dilde simültane tercüme var, BM Genel Kurulu gibi... Eski retoriğe sıkışıp kalanlar tartışadursunlar, eksen mi kaydı, zemin mi kaydı diye... Türkiye yeni nesil iş adamıyla, iş adamı örgütleriyle yeni dünya düzeninin belirleyici unsurlarından olma yolunda ilerliyor. Marifet iltifata tabidir. TUSKON, "Dünya Ticaret Köprüsü" ile iltifatı da, teşekkürü de hak ediyor.