Ara sıra nöbetçi kötümserlerden bahsettiğimi biliyorsunuz. Hani her daim, "işler kötüye gidiyor, aslında ekonomi hiç iyi değil, herşey bir göz yanılması" diye yazan, anlatan, "bizleri tenvir!eden" zevat var ya. Kimisi yorumcu, kimisi analist, kimisi iktisatçı olan bu kötümser esnafı bugünlerde o kadar mesut ve mağrur ki... Birer özgüven abidesi olarak ortalıkta salınıyorlar. Neden mi? Türkiye, tam da onların öngördüğü gini bir türbülansa girdi ya! Nasıl da isabetli tahmin ettiler olacakları, gördünüz mü! Bizler büyük bir gaflet içinde ekonominin gittiği batağı göremezken, onlar hep uyardılar ama, nafile... Türkiye ekonomisinin, yakın tarihteki en sağlıklı günlerini yaşadığını söyleyen bizler, bu uyarıları hiç mi hiç dikkate almadık. Hep "pembe tablolar" çizdik, iyimser senaryoların peşinden seyirttik. Şimdi ise patlayan döviz, çakılan borsa ve fırlayan faiz ile ne yapacağımızi bilemez bir halde kötümserlerin aslında ne kadar haklı olduklarını idrak ile uğraşıyoruz! Halbuki... Kötümser esnafı büyük fotoğrafı yani ana trendi yine ıskalıyorlar. Evet, dış piyasa, iç siyaset derken para ve sermaye piyasalarında bir türbülans olduğu kesin. Kur % 20, faiz 3 puan artmış; borsa % 25 değer kaybetmiş durumda. Peki mali disiplin, bütçe gerçekleşmeleri, büyüme, borcun GSMH'ye oranı, borcun vade yapısı, faiz dışı fazla, ihracat, doğrudan yabancı sermaye gibi konularda bir bozulma var mı? Yok. "Ekonomi kötüye gidiyor" demenin bir alemi var mı? Yok. O halde, kötümser esnafı, "biz öngörmüştük" diye şişineceklerine, esas resimde neyi ıskaladıklarını düşünsünler. Piyasa verilerindeki spekülatif veya konjonktürel bozulma ile ekonominin temel verilerindeki bozulma arasındaki keskin farkı idrak etmeye çalışsınlar. Türkiye'deki kötümser esnafının ve komplo tacirlerinin usulu budur: Sürekli negatifi, korkuyu ve tedirginliği öne çıkarmak. Eh arada bir bir çalkantı olduğunda ise, "biz demiştik" diyerek konumlarını pekiştirmeye çalışmak. Halbuki, duran saat bile günde iki defa doğru zamanı gösterir. Ama bu, saatin işe yarar vaziyette olduğunu göstermez. Suyu bulandırmak isteyenlerin amacı da herkesin yüreğine korku ve endişe düşürmek zaten. Bu tuzağa düşmeyelim.