Ne oldu şimdi? YSK milletvekilliğini iptal etti, blok milletvekilleri Meclis'e girmeme kararı aldı, mahkeme iki tutuklu milletvekilini tahliye etmedi. Herkes gergin, şiddetin eli kulağında, Meclis daha toplanamadan tartışılır hale geldi. Neden? Siyasi ve toplumsal yapının, mevcut hukuk düzenine artık sığmaması, sığamaması yüzünden... Düzen, değişimin ağırlığını taşıyamadığı için çatırdıyor. Ne olacak bundan sonra? Kaos? Çatışma? Tıkanıklık? Mevcut tabloya bakınca evet... Lakin ben umutluyum. Bu ülkede bütün değişimler, düzenin kuvvetli direnişiyle ve gerilerek, kasılarak oluyor. Şimdi de öyle olacak. Mevcut düzenin 'sorun üreten, tıkayan' yapısı bir kez daha ülkenin üstüne kabus gibi çöktü. Ve yegane çözümün bu sorunlu yapının 'acil' değişiminde olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Yepyeni bir hukuk düzeni için yeni anayasanın ne kadar elzem olduğu da... Çözüm Meclis'in çalıştırılmasında... Çözüm 'rezervleri, önşartları filan unutarak' yeni anayasa için çalışmakta... Şahsi arzum, tutuklu vekillerin hepsinin Meclis'e girmeleridir. 'Buyurun kardeşim, demokratik düzenin en üst mecrasındasınız, mücadelenizi burada verin' denmesidir. Lakin 'yürürlükte olan hukuk' bu vekilleri Meclis'e sokmuyorsa, çözüm de o hukuku yürürlükten kaldırmaktır. Bunun da yeri Meclis'tir. Miadı çoktan dolmuş, topluma ve siyasete 3 beden dar gelen 'yürürlükteki hukuku' ortadan kaldırmak için Meclis'i çalıştırmaktan başka yol yok. Statükonun majino hattı gibi çalışan YSK gibi kurumların elinden 'engelleme gerekçelerini' almak için başka çare de yok. Türkiye'nin kariyeri... Dün İstanbul'da bu ülkenin geleceğini temsil eden bir toplantı başladı: Kariyer Zirvesi... Türkiye'nin dört bir yanından yüzlerce üniversite öğrencisi, konuşmacıları heyecanla dinliyorlardı. Zirve'nin sabah bölümünde idim;ülkemin geleceğiyle ilgili umut ve heyecan dolu çıktım salondan... Ve ülkemin bilmem kaçıncı hukuk ve siyaset kaosuyla burun buruna geldim. Tafsilatını yukarıda okudunuz. Burası da böyle bir ülke işte... Lakin umudum kaybolmadı. Bu kaoslar, çatırdayan düzenin ürettiği gerilimler... Düzen değişecek ve konferansta sohbet ettiğim bu genç insanlar daha demokratik, daha özgür, daha müreffeh bir ülkede oluşturacaklar kariyerlerini.. Geçiş Sürecinde Türkiye TESEV yine doğru zamanda doğru bir konunun tartışılacağı bir konferans düzenliyor. Bugün ve yarın birçok aydın, gazeteci, akademisyen ülkenin geçiş sürecinde 'adalet, yargı, vatandaşlık, başörtüsü, medya'yı tartışacaklar. Detaylarını www.tesev.org.tradresinde olan bu konferansı, 'olan biteni anlamaya çalışanların izlemesini öneririm.