Ekonomik kararların eleştirilerinde son zamanlarda öne çıkan bir vurgu var: Mevcut şartlara uygun mu? Kurulu düzen dikkate alındı mı? Tamam, ekonomide kararlar akşamdan sabaha alınmamalı, her türlü değişken ve durum düşünülmeli... Lakin, yüzyılın krizi denilecek kadar derin ve sarsıcı bir iktisadi altüst oluş yaşandıktan sonra, hangi şartı, kurulu düzeni nirengi noktası olarak alacağız? Dün geçerli olan bir doğru bugün yok hükmünde olabiliyor mu? Olabiliyor. Yıllardır bizlere tartışılmaz doğrular olarak öğretilen birçok parametre veya kabul bugün mutlak butlan halinde mi? Evet. Şartların ve kabullerin bu denli değişken olduğu bir ortamda, kararlar da değişken olacaktır, kaçınılmaz bir biçimde... *** Ne yapacağız peki? Yazı tura mı atacağız? Veya olsa olsa yöntemine mi başvuracağız? Bazen bu yöntemler de gerekebilir ama genel olarak yapılacak şey, şartlardaki değişimleri çok iyi gözlemlemek ve karar ve yöntemleri gerektiğinde değiştirmekten imtina etmemektir. Kuralları, kararları tabulaştırmamaktır. *** Ekonomi analistlerini eleştirenler, onların geçmişi çok iyi tahmin ettiklerini söylerler. Abartılı bir eleştiri ama, analistlerin de geçmiş verilerden yola çıkarak yapılan kabullere sıkı sıkıya bağlandıkları da bir vakıa... Paradigmanın, ana trendlerin değişmediği durumlarda statik kabuller ve parametreler işe yarar da, şartların hızla değiştiği durumlarda çuvallama ihtimali çok artar. Şu sıralarda olduğu gibi... *** Mindset...Yani kafa yapısı...Daha doğrusu zihin kurgusu... Mindset, hadiseleri anlamak ve algılamakta da belirleyici rol oynar. Önce onu değiştirerek başlamak gerekiyor galiba...