Ekonomi yönetimi neyi bekliyor?

A -
A +

Hükümete yönelik eleştirilerimin başında "beklentiyi yönetememek" geliyor. Cari açık dışındaki veriler olumlu yönde seyretmesine, bütçe açığı, FDF gibi hedefler umulandan da iyi gitmesine, yatırımlarda artış gözlenmesine rağmen piyasadaki genel kötümserlik havası, dağılmak bir yana artıyor. Tamam, dünya piyasalarında da çalkantı var, global piyasalarda para hareketi hızlandı. Fakat Türkiye'ye, diğer gelişmekte olan ülkeler kadar yabancı sermaye girmedi ki geçmişte. O halde Bakan Ali Babacan'ın ekonomik tedirginliğin sebebi olarak gösterdiği "dış etkenler"in tesiri sınırlı olmalı diye düşünüyorum. Gelin görün ki piyasada moraller diplerde geziniyor. Demek ki Ekonomi yönetimi güven tesisinde zorlanıyor. Oysa bu tür kırılgan dönemlerde, sürekli "problem yok, her şey yolunda" gibi beylik cümleler ters etki yapar. Üstelik hükümet, son akaryakıt zammındaki tutumu ile de çok iyi bir profil çizmedi. Daha Cuma günü Başbakan Yardımcısı A. Şener, artan petrol fiyatları sorulduğunda "zam yok" demişti. Çok değil üç gün sonra akaryakıt yüzde 5 zamlandı. Nerede kaldı güvenilirlik! IMF'yi sürdürmeyin Ali Babacan'dan "IMF ile üç seçenek var" yorumunu dinlemekten yorulduk. Tamam, biliyoruz ki üç seçenek var ve Hükümet'in de bunlardan birini seçme iradesi var. Ama piyasa, seçenekleri değil, sizin hangi kararı vereceğinizi merak ediyor. Karar için ne bekleniyor, ben anlamış değilim. IMF'ye borcumuz ve ne zaman ödeyeceğimiz belli. Ekonomimizin seyri belli. Üstelik , dün söylediğim gibi dünyada para pahalı hale geliyor. Yani 2005-2006 çok güllük gülistanlık olmayacak. Aklın yolu bir, IMF'siz bir süreç bizi bir hayli zorlayabilir. O halde, Hükümet kararını verse ve açıklasa daha iyi olmaz mı? Herhalde Ali Babacan da piyasadaki gerginliğin, biraz da IMF ile sürecin hâlâ belirsiz olmasından kaynaklandığını biliyordur. Ama bu konu ne zaman sorulsa, "üç seçenek" açıklamasından başka bir şey duyamıyoruz. Eğer ekonomi yönetimi olumsuz beklentiyi kırmak istiyorsa, "her şey kontrol altında"nın ötesinde şeyler söylemesi gerekir. Ekonomi aktörleri "üç seçenek" değil, "bir karar" duymak istiyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.