Serbest piyasa mekanizması işlemeye başlar. Yani fiyatlar serbestçe oluşmaya başlar, rekabet şartları yerine oturur, özel sektör güçlenmeye ve belirleyici olmaya başlar. Devlet ise müdahale edici olmaktan çıkar, düzenleyen ve denetleyen rolüne girer. Yukarıdaki üç cümle, aslında Türkiye'nin de son 3 yıldaki iktisadi dönüşümünün tarifidir. Bunu ben değil, Dünya Bankası'ndan Vorkink söylüyor. Türkiye'nin sınıf atladığını ve uluslararası sermayenin bu durumu mutlaka dikkate alacağını belirtiyor. 80 yılda yeterli sermaye birikimini sağlayamadığı için, sahip olduğu potansiyeli yatırım yoluyla harekete geçiremediği için katma değer üretemeyen Türkiye, bu defa şeytanın bacağını kıracak gibi görünüyor. Gerçi yabancı sermayeyi şeytan gibi görenler de bir hayli yüksek perdeden bağırmaya devam ediyorlar. Maalesef bu da bizim çelişkimiz; gördükleri her yabancı işadamını "ülkeyi ele geçirmeye gelen işgalci" gibi gören bir hayli insan var etrafımızda. Yeni tanım Türkiye'ye yönelik hızla artan yatırımcı ilgisine "korku ile bakanlara" ve "işgalcilere karşı savunma tabyaları oluşturmaya (!) çabalayanlara" belki de şunu sormak lazım: Diyelim ki yabancılar Türkiye'nin iktisadi varlığını ele geçirmek ve bizi sömürmek için bu ülkeye gelip yatırım yapmak istiyorlar. Özelleştirmelere katılıyor, şirketler, bankalar satın alıyorlar. İyi ama, bundan 3 yıl önce bu şirketleri, şimdi aldıklarından çok daha düşük fiyata "ele geçirmek" imkanı varken neden o zaman değil de şimdi geliyorlar? 3 yıl önce yüzde 30 reel faizle tahvil almak imkanları varken, neden o zaman değil de şimdi yüzde 8 faizle bono alıyorlar? Borsa 11.000 seviyelerinde sürünürken, neden o tarihte değil de endeks 30.000 iken hisse senedine yatırıyorlar paralarını? Acaba yabancılara bu yatırım kararlarını aldıran "Türkiye'yi iktisaden işgal etmek, sömürmek" arzusu mu, yoksa "geleceği daha güvenli, bugünü ise daha kazançlı bir ülkeye paralarını yatırma" kararı mı? Türkiye, peşpeşe yaptığı iktisadi ve siyasi hamlelerle hikayesini değiştirdi. Artık yeni tanımını bulan bir ülke burası. Daha şeffaf, daha demokratik, daha rekabetçi ve daha istikrarlı olarak tanımlanacak bir ülke...