IMF Başkanı Rato, aslında herkesin midesine taş gibi oturacak bir cümle sarfetti: "Türkiye, ekonomik kredibilitesini kaybetme riski ile karşı karşıya kalabilir." Bektaşi fıkrasındaki gibi, sözün yarısını okursak, eyvah! Ama gelin cümlenin ilk bölümüne de bakalım: "Eğer ekonomik programdan sapma olur ve faiz dışı fazla hedefinden uzaklaşılırsa..." Peki IMF Başkanı bunu durduk yerde mi söyledi? Tabii ki hayır. Hani "hatayı başka yerde arayıp ağlaşanlar"dan bahsetmiştim ya. İşte o "ağlaşanlar" birer birer Hükümetin kapısını çalmaya ve isteklerini de koparmaya başlayınca,mali disiplinin bozulacağı endişesi giderek artmaya başladı. Zaten geçen seneden beri -nedendir bilmiyorum- bir türlü çıkmayan (çıkartılmayan) Sosyal Güvenlik Reformu yüzünden IMF'de sinirler bir hayli gergin... "Gerilirse gerilsin kardeşim, ne yapalım" diyemeyiz, zira başarısıyla haklı olarak övündüğümüz ekonomik programı bu kuruluşun hem kredi, hem de psikolojik desteğiyle sürdürüyoruz. IMF, Türkiye'nin bütçesini adam eden istikrar programının,bir bakıma yurtdışındaki kefili. Verilsin ama... Tekstilcisi, turizmcisi, tarımcısı, tavukçusu derken, lokantacısı bile "vergi indirimi" talebiyle Hükümetin kapısına dikildi. Tamam, vergi oranlarında Türkiye OECD ortalamasının üstünde. İstihdam vergilerinde de açık ara birinci. Bunlar indirilmeli. Ama bunun için verginin tabana yayılması ve etkin biçimde toplanması gerekiyor. Mevcut bütçe gelirlerini dikkate almadan yapılan indirimlerin, bilahare ülke ekonomisine "bindirim"e dönüştüğünü , geçmişte duvara toslayarak öğrendik. Maliye önce tüccardan, esnaftan, kuyumcudan, "hiç olmazsa, bir ücretli olarak benim ödediğim kadar" vergi toplamayı başaracak, ondan sonra sektörel indirimlere gidecek. Ülkede tüketilen akaryakıtın onda biri kaçak, yani vergisiz iken, bütçedeki vergi gelirlerini artırmak mümkün olmuyor haliyle. IMF Başkanı, bir taraftan yapısal reformlar gecikirken, diğer yandan bu tür vergi indirimleri yapılırsa, mali disiplinin bozulmasından endişe ediyor. Türkiye'nin bugünü için herhangi bir sorun yok.Ama yarınların da sorunsuz olması için Rato'nun sözleri dikkate alınmalı...