Emekliye vergi mi?

A -
A +

Dünya Bankası'nın tavsiyesini görmüşsünüzdür. Sosyal Güvenlik sistemini fiilen iflas etmiş vaziyetten kurtarmak için, emeklilik yaşının yükseltilip aylık oranının düşürülmesini ve "emekli maaşının vergilendirilmesini" tavsiye etmiş. Üç kuruş maaş alan birçok emekli, bu tavsiyeye çok kızacaklar belki. Sosyal refah hedefine de çok uygun değil bu teklif. Esasen Dünya Bankası "Doğrucu Davut"luk yapmış; yani mefluç vaziyetteki sistemi görüp, çözüm önermiş. Vergi kelimesinin sevimsizliği bir tarafa, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı, geçmiş siyasilerin "halka şirin görünme" ve "bey çeşmesinden su dağıtma" hevesleri sebebiyle tükenmiş vaziyetteler. Genç emekliler cennetidir Türkiye. Mesela SSK emeklilerinin yüzde 62'sinin yaşı 58'in altında. Halbuki, emeklilere Batı ülkelerinde "senior citizen" denir. Yani kıdemli vatandaş... Ve birçok kamu hizmeti artık onlara ücretsizdir. Ancak o ülkelerde emeklilik, "kıdemli vatandaş olunabilecek yaşlarda" başlıyor. Yurdumda ise ,Türk vatandaşı ortalama 19 yıl prim ödeyip, 34 yıl maaş alıyor. Peki nasıl işleyecek bu sistem? Bir öde, iki al Sosyal güvenlik sistemlerinin özeti bu belki de. Sağlıkta da, maaşta da durum farklı değil. SSK'nın geçmişteki ilaç giderleri kocaman birer kara delik. Neşter operasyonunu hatırladınız mı? Şunu kabul etmeliyiz ki, Türkiye'deki emeklilik modelini iktisadi mantık içinde izah etmenin imkanı yok. Faiz dışı fazla vereceğiz diye yol tamirine bile kaynak bulunamayan bütçeden, sosyal güvenlik açıkları için katrilyonlarca TL para aktarıyorlar(bakınız transfer harcamaları ). Sonra da buna "sosyal hukuk devleti" diyorlar. Biz de yiyoruz! Esnaftan, sanayiciden, ücretliden topladığı vergileri erken emeklinin, israf edilen ilacın, tedavi yolsuzluğunun açıkları için harcayan bir devlet. Ne ala sosyal denge değil mi? Türkiye'nin gelecekte başını en çok ağrıtacak, iktisadi ve sosyal dengesini en çok tehdit edecek mesele "sosyal güvenlik açıkları"dır. Daha doğrusu, "iğdiş edilmiş" ve "fiilen ölü" durumdaki sosyal güvenlik sistemidir. Radikal ve hızlı kararlar alınmadığı takdirde, biz vergi verenler, katrilyonluk açığı haksız yere taşımaya devam ederiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.