"Basın yıllarca en önemli derdimizin cari açık olduğunu söyledi durdu. Sonra ne oldu? 2009 yılında cari açık neredeyse sıfırlandı ama hiçbir sorun çözülmedi. Cari açık konusu birdenbire suspus oldu. Oysa en önemli derdimiz cari açık değildi, işsizlikti." Bu paragraf bana ait değil... Arman Kırım'ın yazısından alıntı... Ama birebir katıldığım fikirler bunlar... Kavram kargaşası ve ezberlenmiş klişeler içinde gidip gelen ekonomi analizlerinin, yorumlarının fiyakasını bozan fikirler... *** Arman Hoca, bizim gazetedeki sayfasında "Yeni Girişimcilik" adlı bir dizi yazı yazdı. Herkesin kriz sonrası yeni ekonomik açılım dediği ama açılımın ne olması gerektiğini anlatmadığı bir zamanda, bizim gazetede alın size açılım diye yazıyordu haftalardır... Şimdi o yazdıkları küçük bir kitap haline gelip Capital'in eki olmuş. *** "Cari açık veya -bilmemne verisini- takip etmenin bir iş adamına, bir tüccara zerre kadar faydası olmaz. Hatta dikkatini işinden ayırdığı için zararı bile olabilir" diyor Hoca önsözde... El hak doğru... Ekonomi televizyonları ile TV bülbülü analistler sayesinde hepimiz veri manyağı haline gelmedik mi? "Şu veri bugün açıklanacak", "yarın açıklanacak filan veri çok kritik" vesaire... Yahu bize ne ABD konut satışlarındaki aylık değişimden! Kaldı ki, bir veri açıklanmadan kritik olduğunu nasıl anlıyorsunuz? *** Hasılı kelam, Arman Hoca ezber bozmaya, ekonomi analizlerinin hayattan kopukluklarını anlatmaya devam ediyor. "Ekonomi gazetecileri makroekonomi biliyorlar diye biz de her Allahın günü makroekonomi dinlemek zorunda değiliz ki..."