En zayıf halka

Ekonomide genel gidiş umut verici olmakla birlikte, doğal olarak riskleri de bünyesinde barındırıyor. "En önemli risk faktörü nedir?" diye sorulduğunda alınacak cevap büyük oranda "cari açık" olacaktır. Milli Gelir'in % 8'ini aşan bir açık iki yıldan beri herkesi germekte. Geçmişte de her krizin bir adım öncesinde cari açık olduğundan, tedirginlik normal. Ancak cari açık şu anda Türkiye ekonomisinin kısa vadedeki birincil riski değil bana göre. Son birkaç ayda ithalatın yatay bir seyre girmesi, ihracatın artmaya devam etmesi, yabancı yatırımcıların ve bilhassa petro-dolarların ülkeye artan ilgisi, aslında korkutucu olması gereken bu riskin şiddetini azaltıyor. Makroekonomik dengeyi yakın dönemde zorlayacak temel risk faktörünün enflasyon olacağını düşünüyorum. Ve tabii enflasyonu besleyen iç talep büyümesinin seyri... Geçen sene hedeften çok sapan, bu sene de katılığını sürdüren enflasyon, ekonomi yönetimini başını biraz ağrıtabilir. 3 yıllık hedef belirleyen hükümet ve oranların bu süre zarfında belirlenen aralıkta (patikada) gitmesini öngören Merkez Bankası, mevcut büyüme rakamları ile, üstelik seçim yılında enflasyon trendini aşağıya çekebilecekler mi, göreceğiz. İddia Hedef belli: 2008 sonunda % 4 yıllık enflasyon. Gerçi aynı hedef 2007 için de geçerli ama, aslolan üçüncü yıl sonunda ulaşılan seviye. Kimi akademisyenler hükümetin böylesine iddialı bir hedef koyarak kendisini zora soktuğunu söyleseler de, Bakan Babacan inanarak ve kararlı bir şekilde bu hedefin tutacağını söylüyor. Lakin ortada bir de rakamsal durum var. Üç aylık birikimli enflasyon oranı % 2.35. Yani hedefe sadece % 1.65 kalmış. Önümüzde de 9 ay var; üstelik seçim atmosferli bir 9 ay. Nitekim MB'nın son beklenti anketi sene sonunda % 7.44'ü gösteriyor. Diğer yandan, kredi faizleri bir hayli yüksek olmasına rağmen, iç talepte beklenen yavaşlama sağlanamadı. İnsanlar, tasarruf etmek yerine harcamayı önceledikçe de talep canlı gidiyor. Haliyle fiyatlardaki katılık da devam ediyor. Yüzde 70'den yüzde 10'a tıkır tıkır düşen enflasyon, yüzde 5'in altına inmek için hükümeti de Merkez Bankası'nı da bir hayli terletecek galiba. Faiz indirimi mi? Bir süre daha unutun bence...