Türkiye'nin petrol dahil enerji ithalatına geçen sene ödediği para 21 milyar dolar. 2005 yılında petrolün ortalama fiyatı 52 dolar idi. Bu sene ise beklenen ortalama 70 dolar. Yuvarlak bir hesapla Türkiye'nin enerji için dışarıya ödeyeceği faturanın 30 milyar dolara yaklaşması demek oluyor bu durum. Yani cari açığın artması... Yani enflasyon üzerinde negatif etki... Son yıllarda hükümet ekonomik olarak doğru işler yaparken konjonktür de yardımcı oldu. Genel konjonktürde hâlâ bir belirgin bir negatiflik yok ama, petrol ve genelde enerji fiyatlarının hız kesmeyen artışı, herkesi biraz germeye başladı. Zira sadece petrol değil, onunla paralel hareket eden doğal gaz fiyatları da doğrudan etkiliyor. 90'lı yılların işbilir(!) koalisyon hükümetlerinin Türkiye'ye nadide! bir hediyesi olarak, bugün sanayi elektriğinden ısınmaya kadar doğal gaza mahkum vaziyetteyiz. Çevrim santrali ihaleleri mutlaka birilerini çok mutlu etti ama bugün Türkiye hidroelektrik ve rüzgar gibi enerji kaynakları dururken termik enerjiyle kendini dışarıya bağımlı hale getirmiş durumda. İşin stratejik boyutu bir tarafa, ekonomik ceremesi ortada. Yük Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa, Merkez Bankası "enflasyon hedeflemesi" ne geçti. Yani gelecekteki enflasyonu -belli bir aralıkta- öngördü. Türkiye'nin ekonomik algılamasının değişmesinin miladıdır bu. O sebepten de, bu sene MB'nin yılsonu hedeflerinin tutması çok ama çok önemlidir. Herşeyden önce psikolojik olarak ve inandırıcılık noktasında önemlidir. MB'nin hedef aralığı olan yüzde 4.8-6.4'ün yukarıya doğru belirgin bir sapma göstermemesi lazım. "Yahu bu ülke geçmişte yüzde 70'leri görmüş, bir iki puan sapsa ne olur" diyebilirsiniz.Türkiye'nin ekonomi liginde sınıf atlayacağı bir dönemin başlangıcında, bu sapmanın olmaması lazım. İşte enerji fiyatlarının kritik önem arzettiği nokta burada. Görünen o ki petrol ve gaz fiyatları yüksek seyretmeye devam edecek. MB'nin, temel görevi olan fiyat istikrarını korumak, özelde de enflasyon hedefini tutturmak için epeyi uğraşması lazım. Yeni başkan Durmuş Yılmaz'ın işi hiç mi hiç kolay değil.