Dünyanın yeni kâbusu olmaya başladı petrol. Varil fiyatında 50 doların telaffuz edilebilmesi dahi, birçok devletin sırtında ürpertilere yol açıyor. "Petrol ağaları"nın çatı örgütü OPEC, üretimi iki milyon varil artıracak ama, kaldırılması düşünülen kota sistemi devam edecek. Nitekim piyasalar da bu karardan tatmin olmadığı için fiyat hâlâ 40 dolarda duruyor. Artan fiyatlar, birçok ülkede akaryakıt talebini geriletecektir ancak, bunun fiyatlara yansıması sınırlı olabilir. En büyük tüketici ABD'de yaz ayları, bilhassa otomobil yakıtlarının en çok tüketildiği aylardır. Kışa doğru ise ısınma maksatlı yakıt tüketimi artacaktır. Yani önümüzdeki dönemde, petrol fiyatının yüksek seyretmesi ihtimalini göz ardı etmemek gerekir. Fiyatların artışını, Ortadoğu'daki çatışmalara bağlayanlar da var. Sebep buysa, unutmayalım ki, kısa vadede bu bölgede kan, şiddet ve çatışma eksik olmayacak. Hayatımızın vazgeçilmezleri arasına girmiş olan bu "meret"in fiyatının bir süre daha yüksek seyredebileceğini hesaba katmakta fayda var. Tek mi, çift mi? 32 yıl sonra tek haneye düştü diye, enflasyonu hafife almayın lütfen. Tamam, Hükümet enflasyon savaşında kesinlikle başarılı; kimse aksini söylememeli. Lakin, petroldeki artışın, birçok hammadde girdisini etkilediğini de unutmayalım. Nitekim, Mayıs enflasyonunda, TÜFE ve TEFE çok iyi ama, çekirdek enflasyon, yani imalat sanayi endeksi yüzde 1,8 artmış. Kurdaki yükseliş ve fahiş petrol fiyatı bir araya gelince, üretim girdi fiyatları kaçınılmaz olarak arttı. Mayıs ayı toptan veya tüketici fiyatlarına bu etki hemen yansımadı ama ileride yansıyacaktır kuşkusuz. Yaz aylarında enflasyon gevşek seyreder ama sonbaharla birlikte, eğer petrol fiyatları böyle devam ederse, enflasyonda biraz zorlanma olacağını bilmeliyiz. Peki enflasyon hedefine ulaşamayacak mıyız? Ben yine de ulaşacağımıza inanıyorum. Yani yıl sonunu yüzde 11-12 TÜFE ile kapatabiliriz. Ancak, tek haneyi gördük diye gaza gelmeyelim, gerçek ve kalıcı tek hane için biraz daha sabretmemiz gerekiyor.