Amerika'nın arka bahçesi olan Porto Riko gibi memleketleri saymazsak, ABD'den sonra doların en çok tedavül ettiği ülke Türkiye'dir. Türkiye idi demek daha doğru olur, zira Türk halkının "sarsılmaz dolar aşkı" yavaş yavaş sönüyor galiba. Başka ülkelerde, tasarrufların yüzde 10-15'i yabancı para birimlerinde iken, Türkiye'de bu oran kimi zaman yüzde 60'a yakındı. Üstelik, 2001 yılına kadar sabit veya kontrollü kur uygulanıyordu ve devalüasyonlara rağmen döviz, Lira'ya karşı reel getiride hep geride kalıyordu. Buna rağmen ahali ne dolar biriktirmekten, ne de dolar fiyat koymaktan vazgeçmedi. Neden? Yaşadığı ülkenin ekonomisine de, parasına da güvenmiyordu... Ankara'da halkın gözünden uzakta oynanan siyaset oyunları, koalisyonlar, post modern darbeler derken, insanlar yaşadıkları ülkeyi yönetenlere güvenlerini kaybettiler. Paralarını, tasarruflarını daha güvenli gördükleri dövize, ekseriyetle de dolara parkettiler. Keşfedilen TL 2001 kâbusundan sonra ise Türkiye ilk defa kuru kontrol etmekten vazgeçip, piyasa dalgalanmasına bıraktı. İstikrar programı da, bu ülkenin geçmişinde olmayan bir kararlılıkla uygulandı. Enflasyon ve faizler düşerken, ekonomide izafi rahatlamalar başladı. Ancak bu iyileşmelerin, güven dugusuna dönüşmesi biraz zaman aldı. Şimdi Türkiye ekonomisine de, Türk Lirası'na da güven artıyor. Artan güvenin tabii yansıması olarak da, vatandaşın "neredeyse kemikleşen döviz tasarrufları" da yavaş yavaş çözülüyor. Yılbaşından itibaren bankalardaki döviz mevduatı 4 milyar dolar azaldı. Uzun yıllardır ilk defa TL birikimlerin oranı artıyor. "Reel faizler yüksek, insanlar o yüzden doları bırakıp TL'ye dönüyorlar" diyebilirsiniz. Evet, reel faizler yüzde 7-8 düzeyinde ve hâlâ bir miktar cazibe unsuru. Ama reel faizler yüzde 35 iken, insanlar artan oranda döviz biriktiriyorlardı; ve TL'ye göre çok daha az getiri elde etmeyi kabul ediyorlardı. Aynı insanlar bugün yıllardır tuttukları dolarlarından vazgeçmeye başlamışlarsa, başka bir saikle hareket ediyorlar demektir. İşte bu saikin adı artan güvendir. Siyasi sebeplerle bu güven artışı tersine dönmedikçe de, döviz birikimlerdeki erime devam eder.