Eşik

Son yılların trend kelimelerinden birisi eşik. "Kritik eşik, eşikte beklemek" ibarelerini hepimiz kullanıyoruz. Bu tür kelimelerin dilimize pelesenk olmasının sebebi aşikâr: Hakim dil olan İngilizce'de kullanılmaya başlanan bir tanım veya ifadenin Türkçe karşılığı bir müddet sonra günlük lisanımıza giriveriyor. Bugünlerde iktisadi veya siyasi bir muhtemel gelişmeyi mi anlatmak istiyoruz, "filan konuda kritik eşik" dememiz yeterli. Şimdi moda olan bu tabirle "kritik eşiklerimizi" şöyle bir hatırlayalım. Ekonomik ve kronolojik sıra ile tabii. 1. Kıbrıs: Önce Türkiye hükümetinin çözümcü, proaktif tavrı, bilahare de Türk tarafının referandumdaki eveti ile Kıbrıs bizim için olumlu bir istikamete girdi. Üstelik manivela ilk defa Türkiye'deki sta-tükonun elinden hükümetin eline geçti. AB yolunda Türkiye'nin önünde engel olacak bir Kıbrıs meselesi yok artık. Hatta elimizin güçlendiğini bile söyleyebiliriz. 2. ABD'de faiz artışı: Dış borcu olan ve yabancı sermayeye hava-su gibi ihtiyaç duyan tüm ülkeler yay gibi gerilmiş vaziyetteler; dolar yükselirse işleri zora girebilir. Türkiye de bu kulübün üyesi olduğuna göre, ekonomisinin bundan nasıl etkileneceğini kestirmek gerekiyor. Üstelik ihracatımız Euro bölgesine, ithalat ise dolar cinsinden. Gerçi giderek güçlenen bir ekonomi, düşen bir enflasyon var ve cazibemiz de artıyor ama, bu faiz artırımı işi bizi bir miktar huzursuz edebilir. 3. Cari Açık: Son 12 ayda ithalat-ihracat farkı 20 milyar doları geçti. Ancak, Türkiye'nin turizm geliri var ve bu açığın yarısından çoğunu kapatır. Yani açık, Millî Gelir'in yüzde üçünü geçmez. Kısa vadede kritik bir "eşik" gibi görünmüyor. 4. AB müzakere tarihi: İşte yıl sonunda zurnanın zırt diyeceği konu. En kritik eşiğimiz. Zira hükümetin 18 aydır gösterdiği samimi gayret ve irade sonucu, statükoya rağmen çıkan uyum yasaları, müzakerelere başlama tarihi alabileceğimiz yönünde herkeste ciddi bir beklenti oluşturdu. Ekonomik dinamiklerde, bu beklentinin pozitif etkileri çok net. Türk hükümetinin performansı, müzakere tarihi alınması ihtimalini yükseltiyor. Ancak, AB'nin Türkiye konusunda "Bremen Mızıkacıları" görüntüsü, biraz da tedirgin etmiyor değil. "Eşiklerimiz" böyle. Birisi aşılmış görünüyor, diğer ikisi de çok önemli değil. AB üyeliği ise, etrafında oluşan haklı beklenti sebebiyle, "bir hayli kritik" bir eşik görünümünde. Bakalım eşik mücadelemiz nasıl sonuçlanacak .