Eşikten atlayabilecek miyiz?

A -
A +

Dünkü yazımda Türkiye'nin Avrupa Birliği vizyonuna aslında hiç de uzak olmadığını anlatmaya çalıştım. Her şeye kötümser bakmayı şiar edinenler için belki fazla "ütopik" bir yaklaşım benimki. Halbuki kazandığımız ivmeyi kaybetmezsek, pekala imkan dahilinde görünüyor üyeliğimiz. Ama, bir taraftan bakınca bu derece ulaşılabilir görünen üyelik, diğer taraftan bir o kadar da cehd gerektiriyor. (Bu arada, cehd kelimesinin gayret demek olduğunu söyleyelim. Aksi halde her şeyi beyinlerindeki "düşünce kanalları" istikametinde algılayan "şap-şeker karıştırıcıları", "cehd-cihad" türetmesi yaparak lafı başka yere çekebilirler). Esasen, sadece üyelik perspektifinden de bakmayalım hadiseye. Türkiye, Özal döneminin ilk yarısından beri ilk defa "gerçek bir transformasyon" imkanını yakaladı. Siyasi, idari ve iktisadi bir transformasyon imkanı hem de. Avrupa Birliği, bu "dönüşüm" fırsatının sembolik bir hedefi sadece. Türkiye'nin, siyasi oluşumunu ve devletin idari yapılanmasını AB kriterlerine uyumlu hale getirdiğini, ekonomik göstergelerini de gelişmiş ülkeler seviyesi demek olan Maastricht kriterleri düzeyine çektiğini düşünelim. İzafi olarak AB üyeliği için elzem olan bu şartlar, esasen Türkiye'nin yapısal bir dönüşümüne işaret etmiyor mu? Daha açık söylersek, tüm bunlara rağmen bizi Avrupa resminin içine almasalar dahi, ulaştığımız seviye ülkemiz için gerçek bir "transformasyon" olacaktır. O halde, "Avrupalılar bizi alırdı almazdı" sığlıklarından kurtulup, başladığını düşündüğüm bu "dönüşüm" için uğraşmaya devam edelim. Türkiye için önündeki bir yıl kritik bir eşiği ifade ediyor. Çok beylik bir laf bu, biliyorum. Ama "süreç tahlili" yaptığınızda bir yılın önemini göreceksiniz. Üç nesil sonra ilk defa "tek haneli enflasyona" ulaşılacak bir yılı kastediyorum. AB üyeliği konusunda istikametin belirleneceği bir yılı kastediyorum. "Türkiye'nin demokratik dönüşümünün" ve idari gelişiminin rahatsız ettiği egemenlerin direnç ve muhalefet dozunu artıracağı bir yıldan bahsediyorum. Gerçekten bir eşik olacak önümüzdeki bir sene. Ya statükoya -bir daha galip gelmemek üzere-yenileceğiz; ya da iktisadi ve idari yapılanma için destek olmaya devam edeceğiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.