
Avrupa'da borç ve kamu maliyesi meselesi epidemik bir hastalık gibi hızla yayılıyor. Esasen, neredeyse bütün Avrupa ülkelerinin bünyesinde uyumakta olan hastalık virüsü canlanıyor.
Yunanistan en zayıf halka idi sadece...
Nitekim İtalya, İspanya, hatta Fransa 'krizin yakan sıcaklığını' hissediyorlar şimdi...
Piyasacıların klasik para politikası tedbirlerine göre değişen havalarına bakmayın.
Gelişmiş ülkeleri sarsan bir finansal, hatta mali kriz değil...
Ötesinde bir durum, bir sistem sorunu var karşımızda...
Öyle 'Avrupa Merkez Bankası piyasaya para verdi, Yunanistan'ın borcu silindi, İspanya'nın CDS primi indi-çıktı'larla hallolmayacak bu sorun...
Finansal kapitalizm üzerine kurulu bu düzen -değişmese de- kendini zamanın ruhuna uygun biçimde rehabilite etmek zorunda...
Askeri-endüstriyel kurgu denilen (military-industrial complex) yapı sona eriyor.
Arap ülkelerinde diktatörler 'kendiliğinden gelişen halk isyanıyla' yıkıldığı gibi, gelişmis ülkelerde de bu yapı hızla kendini yenilemek zorunda...
New York'u İşgal Et eylemlerinde çekilen bu fotoğraftaki slogan, bu yapının sorgulanması aslında: Önce beni Irak'a savaşmaya gönderdiler, sonra da savaşın faturasını bana gönderdiler. Savaşı bitirin, zenginlerden vergi alın.
Yüzde 99 hareketi, zorunlu büyük dönüşümün küçük bir işaret fişeği aslında...
Fotoğrafı çekip paylaşan Yasemin Emci'ye teşekkürler.
Senin geçmişin yoksa...
Lenin'in bolşevik devrimi, Mao'nun kızıl devrimi dahil, hiçbir ülkede bir önceki devlet bu kadar kötülenmemiş, iftira ile yok sayılmamıştır.
Osmanlı imparatorluğundan bahsediyorum.
600 yıllık bir medeniyetten istifade etmek, övünmek varken küfretmeyi öğretmiş bu ülkenin eğitim sistemi...
İdeoloji bezirganları padişahlara küfretmeyi, Osmanlı ile akıllarınca alay etmeyi bir halt zannetmişler.
Hâlâ da ediyorlar.
Mimar Sinan'ı, Kanuni'yi bile elin Fransızı, Amerikalısı övünce hatırlayanlar için Osmanlı bir nefret öznesi olabilir.
Benim için şanlı bir geçmiş, muazzam bir medeniyet ve gurur duyulacak bir mirastır Osmanlı...
Onların babalarının oğlu gibi bahsettikleri padişahlar, Sultan Abdulmecid Han, Sultan Abdulhamid Han, Sultan Vahideddin Handır benim için...
Rahmet ve şerefle andığım...

Engelliye engel
Fotoğraf, İstanbul'un iş merkezi 4. Levent'teki metro istasyonunun önünde çekildi.
Engellilerin metro'ya binmek için kullanacakları yegane yol olan engelli asansörü araçların işgali altında...
Metro'ya ulaşmak isteyen bir engellinin o araçların arasından asansöre ulaşması imkânsız...
Medeni şehirlerde bir aracın engelliler için tahsis edilen bir bölgeye, bir yangın musluğunun önüne filan park etmesi akla bile gelmez.
Cezası çok ağırdır ve kesinlikle de göz yumulmaz.
İstanbul'da ise, şehrin ana damarı olan bir caddede, belediyenin, trafik polisinin gözü önünde, engelli asansörünün kapısına araç park edilir.
Kimse görmez, kimse ceza vermez.
Rezidans ve uydukent ile medeni olunduğunu zannedenler için bu durum da normaldir zaten...