Ey yabancı geldiysen üç kere vur

Borsanın Pazartesi günkü yükselişi (acaba şahlanış mı desek!) 3,4 katrilyon TL'lik rekor işlem hacmini de beraberinde getirince, yabancı portföy yatırımcısının bu defa gerçekten geldiğine dair kanaatler kuvvetlenmeye başladı. Ortak fikir, bu işlem hacimlerini sadece yerli spekülatör ve yatırımcının gerçekleştirmesinin imkansızlığı idi. Ben de aynı kanaatteyim. Ancak, borsaya gelen yabancı, kısa vadeli portföy yatırımcısıdır. Yani onlar da bir nevi spekülatör mantığıyla hareket ediyorlar. Eskiden farklıydı bu durum, yabancı geldi mi uzun süre borsada kalırdı. Şimdi durum farklı. Yabancıların hisse alıyor olması borsa için çok iyi bir gelişme, ama ekonomik model tariflerinde bahsi geçen ve Türkiye'ye bir türlü gelmediğinden yakınılan "yabancı yatırımcı" değil borsadakiler. Belki öncüleri diyebiliriz. Ama esas manada "sermaye yatırımı" yapacak yabancılar, ülkeye gelmek için siyasi ve ekonomik çevre şartlarının biraz daha istikrara kavuşmasını bekliyorlar. İsterseniz, bir kaç yabancı yatırım bankası ve kuruluşun Türkiye hakkındaki görüşlerine bakalım: ABN Amro: IMF ile ilişkiler iyi gidiyor, bütçenin netleşmesi yeni faiz indirimlerini gündeme getirebilir. Eurobond'la#da oranlar biraz aşağıya indi ama gelişmelerin de desteklemesiyle daha gerileyebilir. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF): Ekonomik istikrarın artması ve hükümetin programa kararlılıkla sarılması, Türkiye'nin uluslararası kredibilitesini arttırıyor. Borçlanma kolaylaşıyor. Ekonomik verilerdeki iyileşme kurumsal yatırımcının bu ülkeye ilgisini çoğaltıyor. JP Morgan: Enflasyonun eylüldeki sınırlı artışı cesaret verici. Buna karşılık para politikasının hala sıkı olması da iyi bir gösterge. Hükümetin gerçekçi ve güvenilir bir 2004 bütçesi ile gelmesi durumunda, yakın bir zamanda yeni bir faiz indirimi de yapılabilir. Morgan Stanley: Türkiye batıya doğru yürüyüşünde eşsiz bir fırsat yakaladı. Hükümetin kararlı tutumu, Kopenhag kriterlerini en azından kağıt üzerinde sağladı. Ekonomik büyümenin sağlanması siyasi istikrarın devamına bağlı. Türkiye yabancı sermaye konusunda yetersiz kalıyor. AB reformları, doğrudan yabancı yatırımlara hız verebilir. Yabancı yatırımcıları yönlendiren kurumlar bunları söylüyor. Onlar da müspet görüşteler ama gerçek yabancı yatırımcı için şartların biraz daha olgunlaşması lazım.