Başlığımızın iki yönü var. Faizlerdeki düşüş hem faize yatırım yapanları, hem de faizle borçlananları sevindirmekte. Merkez Bankası üçüncü defa üç puanlık bir faiz indirimi yaparak gecelik faiz oranlarını yüzde 32'ye çekti. Tabii bono faizleri de iki puan daha gerileyip yüzde 42,5 a geldi. Son bir kaç aydır bonolara veya B tipi yatırım fonlarına yatırım yapanlar da her faiz düşüşünden sonra tatminkar getiriler elde ediyorlar. Enflasyondaki istikrarlı azalış eğilimi ve dövizde halen devam eden satış baskısı da Merkez Bankasının faiz indiriminin dayanak noktaları. Faizlerin inmesiyle borçlanma maliyetlerindeki azalmalar da kredi kullananları rahatlatmaya başlayacaktır. Patlama riski Halen sürdürülmekte olan istikrar programının teleml ayaklarından biri fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadele. Faizlerdeki düşüşün talepte patlamaya yol açması, dolayısıyla da fiyatlar genel seviyesi üzerinde artış yönünde baskı yapması ihtimalinden çekinenler var. Merkez Bankası , faizlerin indirimini gerekçelendirirken bu duruma dikkat çekiyor. Talepte bir canlanma yaşandığını belirtiyor. Ancak, talebin kontrollü olduğunu ve enflasyon üzerinde bir baskı oluşturmadığını da belirtiyor. Esasen üretimdeki artışın önemli bölümü ihracattan geliyor. Türkiye'nin yıl sonu ihracat hedefi 43 milyar dolar. Bu önemli bir rekor. "Tamam da ithalat da artıyor, ucuz ithalat tüketimi azdırmaz mı" diye düşünenler olabilir. Unutmayalım ki ithalatın sadece yüzde onluk dilimi nihai tüketim mallarından oluşuyor. Büyük kısmı hammadde ve ara mal ithalatından geliyor. Demek ki ithalat da büyük oranda üretimin bir bileşeni durumunda. Merkez Bankası cesur Kısa aralıklarla üç faiz indirimi yapan, gerektiğinde kurlara değil ama, döviz arzına müdahale eden Merkez Bankası, piyasaya yönünü işaret ederek cesaretli davranıyor. İki ay öncesine kadar MB'nı yerden yere vuran, başkanını istifaya davet eden meslek örgütleri şimdi neler düşünüyor diye merak etmiyor değilim. Herkesin anlaması gereken bir şey var: enflasyonun düşmesi ve dengeli gitmesinde Türk lirasındaki istikrarın büyük etkisi var. İstikrar da kendiliğinde oluşmuyor herhalde. Kısa vadeli rahatlamalar için bazı şeylere göz yummanın nelere mal olabildiğini defalarca yaşadı bu ülke. Enflasyonla mücadele ve fiyat istikrarı bizim için hayat memat meselesi olmalı.