Felaket Yönetimi

A -
A +

Kaotik ve risk seviyesi normalin üzerinde seyreden ülkelerde iş yapanların mutlaka bir "B planı" olmalı. Mesela Türkiye'yi alın. Coğrafi olarak hengameli bir bölgenin kıyısında duruyor. Çoklu bir etnik yapıya ve fakat üniter bir devlete sahip olmanın getirdiği potansiyel riskler hep kenarda bekliyor. Üzerinde durduğu toprak parçası ise Kaliforniya ve Japonya ile birlikte tektonik oluşumların, yani deprem hareketliliğinin en fazla yaşandığı bölge. Kısacası, fiziki, siyasi ve coğrafi birçok risk unsurunu içinde barındıran bir ülke burası. O halde, Türkiye'de iş yapanların, birey veya şirket olsun, ani gelişebilecek hadiselere karşı işlerinin devamını sağlayacak, belirsizlik katsayısını asgari düzeyde tutacak alternatif senaryolar üzerinde kafa yormaları gerekir diye düşünüyorum. Bilhassa şirketlerin, en kötü durum senaryoları geliştirmeleri ve buna uygun teknik donanıma ve tedbirlere sahip olmaları yerinde olmaz mı? Zaten 21. yüzyıl iş dünyası, risk ve kaos yoğunluğunun giderek arttığı bir ortamı getiriyor bizlere. Küresel ekonomi dediğimiz iktisadi sistemde, tüm değişkenler hem birbirlerinden, hem de siyasi ve coğrafi değişkenlerden fazlasıyla etkilenir durumda. Tüm şirketler ve sistemler, küçük krizlerden felaketlere kadar her duruma hazırlıklı olmalı ve varlıklarını sürdürebilmelidirler. HSBC'ye helal olsun Düşünün, şirketinizin merkezi benzersiz dehşette bir bomba ile paramparça oluyor. 400 çalışanınızın tamamı yaralanıyor. Binanız kullanılamaz bir hale geliyor. Kısacası tarumar bir halde olmalısınız. Ama bombadan üç saat sonra kriz merkezinizi faaliyete geçiriyor, duruma hakim oluyorsunuz. HSBC Türkiye bunu yaptı işte. Türkiye ne olduğunu bile anlamamışken, HSBC yönetimi, olası felaket durumunda kullanmak için oluşturduğu "kriz merkezi"nde bankalarını yönetir durumdaydılar. Üstelik 200'e yakın şubesi olan bir bankayı, tüm bilgisayar sistemleri çalışır halde iken. İşte bu, yönetimin doğru yüzüdür. Gerekli tüm açıklamaları o toz duman arasında yapmak, hem çalışanlarını, hem müşterilerini hem de tüm kamuoyunu teskin eden bir tavır göstermek her şirketin harcı değildir. HSBC Türkiye'yi yönetenler, felaketten sıyrılmak ve krizi yönetmek adına kendi payına düşeni fazlasıyla yaptı. Darısı devleti yönetenlerin başına.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.