Kredi derecelendirme,bir şirketin veya ülkenin borçlanma ve borcunu ödeyebilme kapasitesini gösterir. Moody's,S&P ve Fitch 3 büyük rating (derecelendirme) şirketidir. Verdikleri notlar ülke ve şirket ekonomilerini etkiler. 2008 krizi bu 3 şirketin kendi kredibilitelerinin sorgulanmasına yol açtı. Fitch'in, Moody's'in 4 yıl önce öve öve bitiremediği İzlanda, İrlanda, Yunanistan batarken, her raporlarında 'mırın kırın' ettikleri, yazdıkları olumlu bir cümlenin bile peşine 'ama riskli' ifadesini taktıkları Türkiye ise küresel krizden 'yıldızlaşarak' çıktı. Alternatifleri olmadığı ve kurulu düzen değişmediği için hâlâ dikkate alınan rating kuruluşlarından Fitch dün 'Türkiye'nin kredi notunun artmasının önünde engeller var' buyurmuş. Neymiş engeller? Aylardır çiğnenen 'cari açık tehlikesi'... Küresel ekonomideki belirsizlikler... Dünyanın en düşük borçluluk oranlarından birine sahip olmak, rekor büyümek, kamu açığının yok denecek kadar azalması not artırımı için yetmiyor Fitch'e göre... Neden mi? Cari açık büyüyor. Ama hükümet bu riskin farkında olduğunu ve tedbirler aldığını söylüyormuş, Merkez Bankası son çeyrekte cari açık geriler diyormuş, ne gam! Not artırılmayacak, Türkiye inatla ve ısrarla yatırım yapılabilir ülke düzeyinin altında tutulacak, hatta Merkez Bankası'nın faiz toplantısından 3 saat önce 'riskler var, not artıramayız' diye açıklama yapılacak. Gerekçe olarak da Milli Gelir'in yüzde 9'una çıkan cari açık öne sürülecek. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan lafı hiç dolandırmamış ve çok da iyi etmiş. Bazen dört kelimelik bir cümle yetiyor, işin aslını anlatmaya... Hissiyat BGC Başekonomisti Özgür Altuğ, dövizde iki günlük zıplayışı bozulan piyasa hissiyatıyla ilişkilendiriyor. 'Kur artışı cari açık için faydalı ama, umarım enflasyonu kışkırtmaz' diyor. Yeni dönemin ana unsurunun 'zayıf TL ile büyüme' modeli olacağını öngörüyor. Hissiyatın düzelmesi için ne lazım? Altuğ 'Cari açıkta artışın durması, Hükümetin cari açığı azdıran elektronik, otomotiv, pırlanta ürünlerde ithal vergilerini artırması ve Merkez Bankası'nın biraz proaktif olması' diyor. Tellal CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öz-trak, bakanların 'dünyada kriz olabilir, temkini elden bırakmayın' mealindeki açıklamalarına 'tellallığı bırakın' demiş ve hükümeti, ülkeyi sürüklediği ekonomik krize uluslararası kılıf bulmakla suçlamış. Muhalefet eleştiri demektir. Hükümet yapacak, söyleyecek, muhalefet de eleştirecek. Lakin 'laf olsun torba dolsun' kabilinden yapılan muhalefet, yapana zarar verir. Eski bir Hazine Müsteşarının ekonomik eleştirilerinin daha rasyonel olması gerekmez mi?