Fiyasko

A -
A +

Bu durumun başka tarifi yok. Hükümet, özelleştirmeyi eline yüzüne bulaştırdı. Daha doğrusu, Hükümet'in atadığı Özelleştirme İdaresi, bu işi beceremiyor. Yürütmeyi durdurma kararı çıktığında,"özelleştirme yapmak bizim neyimize" dediğim için bir hayli tepki almıştım. Hafta başında üst mahkeme bu kararı kaldırınca abartılı bir sevinç oldu. Oysa mahkeme davayı esastan görüşmeye devam ediyordu. Hükümet, buna rağmen "hukuki bir engel yok" diyerek, apar topar sözleşme imzalamaya kalktı. İhale iptal edilse bile, "de facto" meydana getireceklerdi. O sebeple Maliye Bakanı "bugün yarın sözleşme imzalamaktan" bahsediyordu. Şimdi ise, en az aylar sürecek bir Danıştay süresi var önlerinde. Bana göre, Tüpraş ihalesi fiilen ölmüştür. Mahkeme'nin "kamu yararını" iptal gerekçesi yapmasını anlamakta güçlük çektiğim doğru. Kamunun kasasına 1,3 milyar dolar sokacak ve özelleşen şirkete de yüz milyonlarca dolar yeni yatırım sağlayacak olan bir ihalenin sonuçlanması mı, yoksa iptali mi kamu yararınadır acaba diye düşünmeden edemiyorum. Ancak, mahkemeye bu karar mesnedini veren, ÖİB'nin eksik ve hatalı uygulamaları deği mi? Daha önce Petkim'de, bilahare Tekel'de, şimdi de Tüpraş'ta yaşanan başarısızlıkları çok iyi analiz etmek lazım. Babalar gibi... Sevimli Maliye Bakanımız çok iddialıydı özelleştirme işinde. "Babalar gibi satmak"tan , "tiko para"dan bahsediyordu. Özelleştirmeyi samimiyetle istediğine hiç kuşku yok. Ancak, sadece niyet bu işi çözmüyor. Türkiye, karmaşık ve her yöne çekilebilen kanunların, gücünü kaybetmek istemeyen bürokrasinin ülkesi. Bu şartları bilerek yola çıkmak, ve bu maniaları da aşmak gerekiyor. Hükümet, tüm iyi niyetine rağmen, özelleştirmenin üstesinden gelemedi. Küçük ihaleleri saymazsak, skor üçte sıfır. Küresel pazarda Türkiye, direnen bürokrasi, reddeden hukuk ve anlamsız ulusalcılık yüzünden özelleştirme trenini kaçırdı. Bu görüşümde ısrarlıyım. Tabii ki yeni ihaleler açılacak, yeni heyecanlar yaşanacak; özelleşecek kamu şirketlerinin ne kadar "stratejik", "kârlı" filan oldukları anlatılacak. Ancak, dünyada "özelleştirme" pazarı bitti. Bizim yaptığımız "sığ suda balık avlamaktır." Oltaya balık gelse bile küçük ve cılız olacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.