Gevşiyor muyuz acaba?

A -
A +

Bazı okuyucuların tarifiyle "iflah olmaz bir AB yandaşıyım!" ya... İster istemez aklıma takılıyor: Zaman geriye saymaya devam ediyor, 17 Aralık'tan beri yaklaşık 45 gün geçiverdi bile. Ekim'e kadar zamanımız var ama yapılacak da bir o kadar iş var. Tarama süreci ve önceliklerin tespiti zaten başlı başına ağır işçilik gerektiriyor. Müzakerelerin başlamasıyla birlikte, hem müzakerelerin doğası gereği, hem de yapılacak düzenlemelerin uygulamaları sonucunda sinirler gerilecek, hoşnutsuzluklar görülecek. Kısacası, moral ve psikoloji açısından da iyi hazırlanılması gereken bir dönem. Lakin bürokrasi tarafında da, Hükümet'te de -geciktirme demeyelim de- sanki bir gevşeme veya ağırdan alma hali seziliyor. Ankara'nın "binbir çeşit denge"sini bilmemiz veya zihinlerin içini okumamız mümkün değil tabii ki. Yine de bir "acaba" sorusu akıllara takılıyor. 29 fasıl Dile kolay... 29 temel konuda, onbinlerce sayfadan oluşan bir mevzuat taraması, ve sonrasında da AB müktesebatıyla olan farkların teker teker müzakeresinden bahsediyoruz. Bir yandan da bu yeni oluşacak mevzuatın iktisadi, hukuki ve idari olarak günlük hayatımıza uygulanması gerekecek. Böylesine yüklü bir süreç için geçen her günün ayrı önemi ve kıymeti var. Üstelik bu konuda acelesi olan da bizleriz, yani Türkiye. Doğrusu, bizim rötar yapma ihtimalimiz Avrupa'nın çok da umurunda değil. Hükümet 17 Aralık'ta çok zorlu ve cesaretli bir adımla, Türkiye'nin geleceği adına çok önemli bir eşikten geçti. Başarı büyük... Lakin, her başarıdan sonra biraz gevşemek ve "bundan sonrasını hallederiz" havasına girmek gibi bir "toplumsal zaafımız" var. Umarım siyasi ve bürokratik yapı böyle bir "gevşeme" içinde değildir. Gerçi iki gün önce, fasıllardan en zorlusu olmaya aday "tarım" konusunda bakanlık öncülüğünde bir sektör istişaresi yapıldı. Ancak genele baktığımda "bir atalet mi var?" diye sormadan da kendimi alamıyorum. Her neyse, belki de abartılı bir şüpheciliktir benimki...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.