Dünya teknolojik ve iktisadi olarak son yirmibeş yılda hayallerin ötesinde gelişti. Maddi refah arttı, iletişim çok kolaylaştı, teknoloji insan hayatını her alanda kolaylaştırdı. Üretim biçiminin değişmesi ile tüketim ucuzladı. Eğer mutluluk kolay, rahat yaşamak ve daha çok tüketmek ise, herkesin eskiye göre çok daha mutlu olması gereken bir dünya var artık. Ama yirmibeş yıl önce hayal bile edemediği teknolojik nimetlerle evini donatan, eskiye göre çok daha renkli, çeşitli giyinen, yiyen, gezen insanoğlu, ne hikmetse eskinin huzurunu mutluluğunu arar hale geldi. Depresyon, panik atak, stres günlük hayatın neredeyse ayrılmaz birer unsuru halinde... Zira insanoğlu güvenini kaybetti. Kendisine, çevresine, işine, siyasete, geleceğe güven duyamamaya başladı. Tüketim hırsı, daha iyi maddi refaha ulaşma dürtüsü insanları egosantrik (benmerkezci) yaptı. Önce ben diyen bir insanın da etrafına, geleceğine güven duyması zorlaştı. Dün mutluluğun tarifini huzurda, sükunda, tevazuda, kanaatte bulan insanoğlu, bugün aynı mutluluğu tüketimle, makam hırsı ile, cebine giren para ile tarif etmeye kalkınca önce huzuru ve güveni kaybetti, peşinden de mutluluğu... Düşman "Benim düşmanlarım var; düşmanlarım benim açığımı kolluyor." Böyle konuşan güvensiz tipler etrafınızda mutlaka vardır. Bir insanın rakibi olabilir, seveni ve sevmeyeni, fikren uyuşmadığı olabilir de, durduk yerde neden bir "düşmanı" olabilir ki? Eğer kendinizden emin değilseniz, çevrenizle barışık değilseniz ve bulunduğunuz mevkiyi hasbel kader elde ettiyseniz, yani yetersiz iseniz, etrafınızda sizinle aynı düşünmeyen veya farklılıkları olan herkesi düşman olarak görmeye başlarsınız. Zira kendinize de çevrenize de güven duymuyorsunuzdur. Halbuki hayat önce "güvenmekle" başlar. Ailenize, iş arkadaşınıza, astınıza, üstünüze, dostunuza güvendiğiniz kadar huzurlu olursunuz. "Güvenmek"de zorluk çekiyorsanız önce kendinizle, sonra çevrenizle barışmayı deneyin. Noksan ve kusurlarınızın farkına varın ve başkaları farkına vardığında da tedirgin olmayın. Sizi her tenkit edeni düşman, her farklı düşüneni hasım görme paranoyasından kurtulun. O zaman hayatla barışır ve güvenmeye başlarsınız. "Bize akıl mı öğretiyor bu adam" demeyin.. Bir kez olsun deneyin.