Hayatınıza ihtimam gösteriyor musunuz?

A -
A +

Hayır, spor, beslenme, pilates filan değil kastettiğim... Onları sağlıklı yaşam tüccarları her gün kafamıza vuruyorlar zaten... Hayatın deruni, içsel yönünden bahsediyorum. İnsan yönünüzden, hislerinizden, heyecanlarınızdan, hayal kırıklıklarınızdan... Sayıyla, parayla, miktarla ifade edilmeyen varlıklarınızdan bahsediyorum. Dostlarınızdan, inançlarınızdan, ideallerinizden...Heyecanlarınızdan, sevinçlerinizden... *** Modern zamanlar hepimizin önüne ulaşılması gereken maddi hedefler koyuyor. Unvan, zenginlik, şöhret, başarı gibi... Ve bu hedefleri vazgeçilmez kılmak için de rekabet ve hırs... Hayatımızı bu hedeflere göre tanzim ediyoruz. Sürekli bir tatmin arzusu içinde koşturuyoruz, çabalıyoruz, saati güne, günü aya, ayı yıla ekleyerek... Aslında hayatımızı kazanmak adına hayatı tüketiyoruz, farkında olmadan... Mutlu olmak adına mutluluğu, huzurlu bir yaşam uğruna huzuru ıskalayarak... Oysa mutluluk ve huzur ne maddi refahta, ne şöhrette, ne başarıda... Eğer hakikaten mutlu, hakikaten huzurlu olmaksa gaye, bu canhıraş çabaya, bu örseleyici mücadeleye gerek var mı diye bir an düşünebilsek... *** Hırsı kanaatle, endişeyi tevekkülle ikame edebilsek, hem sükunet bulacağız, hem de vakit... Hislerimize, dostlarımıza, ruhumuza ayırabileceğimiz vakti bulacağız. Hayatın sahiciliğine dokunabileceğimiz, hissedebileceğimiz vakti... Modern zamanların duygu çekirdeğinin içi boştur. O yüzdendir ki, modern çağın insanı, o duygu boşluğunu hırslarıyla, tatminsizlikleriyle doldurmaya çalışır. Hayatın hakikiliğini fark etmeme pahasına... Gelin, "nasılsa varlar" diyerek fark etmeyi unuttuğumuz deruni varlıklarımızı fark edelim. Hayatımıza hırslarımız değil mutluluk ve huzur arayışımız yön versin. Ne dersiniz?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.