Salı günkü borçlanma ihalesi, hem rakam, hem de faiz oranı olarak başarılıydı. Rekor bir borçlanma ile Hazine geri ödemesinin 500 trilyon TL üzerinde borç aldı. Faizi de yüzde 51 civarında tutmayı başardı. Son ihalelerde Hazine, akıllı bir taktik izleyerek itfaların üzerinde borçlanma yapıyor ve piyasadaki fazla parayı çekiyor. Sene başından itibaren hesapladığımızda ise, Hazine'nin iç borçlanma oranı yüzde 110 düzeyinde. Bu ne anlama geliyor? Toplam iç borç geri ödemesinin yüzde on fazlası kadar yeniden borçlanıldı. 12 Ağustos'a kadar yeni ihale olmayacağını da düşünürsek, devletin borç verenlere karşı konumunu bir hayli sağlamlaştırdığını söyleyebiliriz. Hazine kurtlarla masaya oturduğunda elindeki kartlar 2003 sonuna kadar kuvvetli görünüyor. ğ Borcun çevrilebilirliği Hepiniz değişik zamanlarda duymuşsunuzdur bu ifadeyi. Kredibilitesi çok da iyi olmayan bir borçlunun yeniden borçlanabilme yeteneği de diyebiliriz. Türkiye'de devletin özellikle son birkaç yılda tanıştığı bir kavram. Vadeler o kadar kısalmış, faiz oranı o kadar yükselmiş durumda ki, her sene başında o senenin borcunu çevirebilecek miyiz acaba diye bir düşünce ilgili herkesin aklından geçiyor. Hele ki, borç/GMH oranının yüzde 100'ü geçtiği 2001 yılında bu endişe neredeyse panik boyutuna varmıştı. Haklı gerekçeleri de vardı. Neyse ki şimdi panik yapacak bir durum yok. Oran yüzde 82. Yine de bıçak sırtında gittiğimizi unutmayalım. Borç 2003 için çevrilebilir hale geldi ama vadeleri uzatıp, reel faizi yüzde 10 civarında sabitleyemezsek, 2004 başında yine "çevrilebilme muhabbetleri" yapmaya devam ederiz. ğ IMF açısından ise... Sene başında verilen niyet mektubunda borçlanma oranı yüzde 85 olarak belirtilmişti. Halihazırda oran yüzde 110 olduğuna göre, Hazine'nin, yıl sonuna kadar itfadan az borçlanma yapacağını düşünebiliriz. Faizlerin düşmesini sağlayacak bir zemin oluşabilir demek ki. Ekonomi yönetimi de kalıcı güveni tesis edecek işler yaparsa, yıl sonuna doğru faizlerin hatırı sayılır şekilde düştüklerini görebiliriz. Tabii Türkiye'de yaşadığımızı, her an bir siyasinin çıkıp olmadık bir laf söyleyebileceğini, öküz altında buzağı aramak suretiyle kendimize yeni endişe ve gerginlikler üretebileceğimizi de unutmayalım. Herşey normal seyrinde giderse, Hazine 2003 görevini başarıyla yerine getirmiş görünüyor. Darısı ekonominin diğer birimlerinin başına.