2001... Türkiye'nin ekonomisi ve siyasetinin yanında hayallerinin ve gelecek umutlarının da dibe vurduğu yıl... Ve her biri tek başına bir ülkenin hayatını karartabilecek basiretsiz siyasi liderlerin kolektif becerisiyle(!) bitişin sınırına gelen bir ülke... İşte o yıl bir grup iş adamı, aydın, yönetici bir araya gelip 'bu ülkenin bir hedefe ihtiyacı var' dediler ve mottosu 'Yarının Kurulması-Hedef 2023' olan Forum İstanbul'u başlattılar. Forumun Başkan Yardımcısı Ethem Sancak'ın ifade ettiği gibi 'hedefsiz başarı olmaz'dı ve ülkenin önüne '2023 yılında bambaşka bir Türkiye' hedefini koydular. Dün 11. yılı idi Forum'un... Bu yılın teması: Krizle Yaşamak mı, Krizi Aşmak mı? İlk gün oturumlarında Türkiye'nin krizin ortasına savrulan Avrupa'nın yanıbaşında olmasına rağmen kendisini krizden ayrıştırmasının arkasındaki sebepler konuşuldu. Ekonomik ve siyasi istikrarı övüldü. Ancak, abartılmış özgüvenin ekonominin en büyük risklerinden olduğuna vurgu yapıldı. Açılışta hükümetin iki bakanının -haklı olarak- 'iyiyiz, güçlüyüz, farklıyız,herkes bize imreniyor' mealindeki konuşmalarından sonra, bilhassa yabancı konuşmacıların 'iyisiniz ama risklerinizi ve zaaf noktalarınızı da gözden kaçırmayın' tavsiyeleri dengeleyici oldu. Türkiye Özal'dan sonra hedefsiz, istikrarsız, tutarsız bir 10 yıl geçirdi. Daha doğrusu heba etti. Sonuç ağır hüsran oldu. Şimdi ise Türkiye'nin hedefi de istikrarı da var. En önemlisi de -hâlâ noksanları olsa da- giderek gelişen, yerleşen demokrasisi var. AB Bakanı Egemen Bağış'ın doğru ifadesiyle 'en büyük yatırım demokrasiye yapıldı.' Artık o yatırımdan istifade zamanı... Finans Merkezi-Yönetim Merkezi Son zamanların popüler mevzusu olan, İstanbul Finans Merkezi konusu da bir oturumda tartışıldı. SPK Başkanı Vedat Akgiray finans merkezi olmanın birinci şartını 'güzel ve sevilen bir şehir olmak' olarak tarif etti, esprili bir üslupla... Tabii bunun yanında 3 temel kriterin de varlığının şart olduğunu ekleyerek... -Hukuki altyapı -Teknolojik altyapı -İnsan kaynağı İMKB Başkanı İbrahim Turhan'ın finans merkezini Osman Gazi modeliyle açıkladığı konuşması da entelektüel derinlik bakımından dikkat çekici idi. Forum İstanbul'un ilk günü, katılımcısıyla konuşmacısıyla , eylem ve söylem uyumunu sağlamaya başlayan bir Türkiye'nin profili idi aslında... Bu ülkenin, arızalarından ve prangalarından kurtuldukça özgür ve müreffeh bir gelecek inşa edeceğine dair umudu destekleyen ve güçlendiren bir profil...