Başlık bilmece gibi oldu galiba. Modern zamanların, daha doğrusu ekonomilerin belirleyici unsuru borçlanmadan bahsediyorum. Tüketen de üreten de borçlanıyor... Taşıt, konut, ihtiyaç kredileri gündelik hayatın parçası... Borçlanma ekonomileri büyüttüğü, yatırımları ve tüketimi hızlandırdığı için faydalı denilebilir. Borçlanma piyasaları, tasarrufları ekonominin üretici mekanizmasının içine sokarak büyümeyi ve refahı yaygınlaştırıyor. Ama bahsettiğimiz borç "durumun müsait olduğunda ödersin" türünden borç değil. Vadesi, faizi olan, ödenmediğinde ise borçlunun nefesini daraltan bir borç... Öyle olunca da, normal zamanlarda ekonomiyi genişletici etkisi olan yüksek borçlanma, ekonominin freni, hatta çöküş sebebi olabiliyor. ??? Gelişmiş ülkeleri aylardır sarsan kriz, bir borç krizi. Gelişmiş ülkelerin derin ve yaygın kredi piyasaları, kredilerin arkasındaki varlıkların bir kısmı değer kaybedince allak bullak oldular. Bu ülkelerde neredeyse "herkes borçlu ve her varlık kredili" olduğu için kayıplar da ölümcül seviyede oluyor. Vadeli işlemler, kaldıraçlar, opsiyonlar ile kredi piyasaları neredeyse Merkez Bankalarının yerine geçip para arzını genişlettiler; sanal para ürettiler. Şimdi kredi piyasasının üzerindeki köpük sönüyor, beraberinde bankalardaki sanal kârları da söndürüyor. *** Türkiye, gelişmiş ülkelere kıyasla az borçlu bir ülke... Şirketler biraz daha fazla borçlu ama bireylerin borçlanma oranı AB ortalamasının altıda biri... Toplam hane halkı borcunun Milli Gelir'e oranı % 11. O sebeple kredi krizini -şimdilik- diğer ülkelerden az hissediyoruz. Hem kredi kullanan birey sayısı, hem de kullanılan kredi tutarı daha "taşınabilir" seviyede. Ama bu durum bizi "tehlikeden uzak" kılmıyor. Zira Türkiye tasarruf fakiri bir ülke ve sığ da olsa kredi piyasasında oluşacak bir daralmayı telafi edecek ekstra kaynak üretmekte zorlanabilir. Mali sektör şu anda sağlam. Lakin, Ankara'nın egemenleri ülkeyi cendereye, siyaseti de çıkmaza sokmaya devam ederlerse, kredi krizi -boyut ve şekil değiştirerek- kapımızı çalar. Hesabı kimden sorulur bilmiyorum ama bedelini hepimiz öderiz.