Her çivi çakan mı, doğru çivi çakan mı?

TOBB Başkanı R.Hisarcıklıoğlu, kaynakların doğru ve verimli kullanılmasını anlatmak için, çok hoşuma giden bu tarifi kullanmış. Bilhassa siyasetçilerin sevdiği bir klişedir, "memlekete çivi çakan herkesin hizmetinde olmak" vs. Türkiye, ister popülizm, ister yanlış karar, ister suistimal deyin, yarım kalmış yatırımlar mezarlığıdır. Sadece yarım kalmış da değil, bitirilmiş, çalışan ama sürekli zarar eden ve günün birinde kapanıp giden binlerce işletme hâlâ yatmaktadır Anadolu'nun bağrında. Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama, TOBB Başkanı çok net ve güzel tespitler yapıyor konuşmalarında. Sırf muhalefet olsun diye yapılmadığı için de insanı düşünmeye sevk ediyor esasında. Bir seminerdeki konuşma metnini okurken dikkatimi çekti başlıktaki tanımlama. Enflasyonun nasıl bir bela olduğunu, bu ülkenin ve insanlarının hayatından neleri berhava ettiğini düşündürdü bana. TGRT Sabah Haberlerinde Seda Akbay da "Türkiye'deki bu gelir uçurumu daha ne kadar devam edecek? Biz niye zenginleşemedik?" şeklinde bir soruyu bana yöneltince, iki konu kafamda birleşiverdi. Ah faiz ah... Yapılan hesaplamalara göre enflasyondaki her on puanlık düşüş, büyümeyi yarım puan artırıyor imiş. TOBB da buna dayanarak bir hesaplama yapmış: Son otuz yılda enflasyon tek hanelerde seyretse imiş, bugün kişi başı milli gelir 3.400 US$ değil, 5.600 US$ olacak imiş. Belki ampirik bir çalışma ama, gerçeğin de yalın bir ifadesi. TGRT'de yukarıdaki soruyu cevaplarken, yıllar süren yüksek reel faizin, servet ve refahın haksız transferine yol açtığını ve en üstteki birkaç milyon zenginleşirken, on milyonlarca insanın biteviye yoksullaştığını anlatmıştım. Yüksek enflasyonun yol açtığı illüzyon ortamında bu ülke ne doğru dürüst yatırım yapabildi, ne de yapılan yatırımın verimini, katma değerini hesaplayabildi. Türkiye'nin, otuz yıl önce ilerisinde olduğu ülkelere bugün ufuk çizgisi kadar uzaktan bakakalmasının özünde, yüksek enflasyon ve siyasi riskin yol açtığı yüksek faiz olduğunu artık herkes biliyor. Rantiyerus'un kulakları çınlasın Özbudun Hocam !