Her şeyi kurgulayan merkez

A -
A +

Ülkede ve dünyada önemli hadiselerin 'bir merkezden kurgulanandığı' hep söylenir. Meşhur 'dış mihraklar'dan bahsetmiyorum. Daha kapsamlı bir 'muktedir güç', kastedilen... Çin'de komünizmin etkisizleştirilmesinden Türkiye'de askerî vesayetin geriletilmesine, Kafkasya'daki devrimlerden Arap baharına kadar ne kadar değişim varsa, hepsini bu 'muktedir güce' bağlayanlar var. Onlara göre, 2001'de Türkiye'yi tarumar eden kriz de kurgusaldı, Özden Örnek'in darbe günlüklerinin ifşa olması da... Tunus'ta, Libya'da, Suriye'de sokağa dökülen milyonlarca insan, aslında 'bir merkezden planlanmış' bir sürecin 'farkında olmayan' figüranlarıydı. Zira 'o merkez' diktatörlüklerin sona ermesini ve demokrasinin avdet etmesini uygun görmüştü. Lineer bir mantık kurgusu ile bunlar anlamlı ve tutarlı olabilir. Lakin dünya, kontrol edilemeyen birçok fiziki ve sosyolojik değişkenin olduğu, yine ölçülemeyecek kadar çok etkileşimin, asimetrik ilişkinin olduğu bir kaotik ortam... Bırakın her şeyi, 'bir şeyi' dahi insan eliyle ve aklıyla kurgulamanın kimi zaman imkânsızlaştığı bir dünyada, olup biten her şeyi 'birileri öyle planlamış, böyle kurgulamış' diye izah etmek, kolaycılık olmuyor mu? Zamanın yavaş aktığı, dönüşümlerin yüzyıl aldığı tarihsel süreçlerin bile 'beşeri akılla' yönetilemediğini düşünürseniz, iletişim ve teknoloji ile baş döndürücü bir hıza erişen sosyolojik değişimleri 'kurgusal mantıkla' izah etmek, bireyi de toplumu da inkâr anlamına geliyor. Yüzleşme Yakın geçmişin kirleri, karanlıkları ortaya çıktıkça toplumsal bir arınma da kaçınılmaz oluyor. Düzenin muktedirleriyle kol kola girenlerden vicdanları hâlâ canlı kalanlar için bu arınmanın adı yüzleşme... E.Özkök'giller bu yüzleşmeyi kendi lehine eğip bükerken, Birand gibi samimi iç hesaplaşma yapanlar da var. Bu çocuklara yazık Diyarbakır dönüşü, terhis olmuş askerlerle aynı uçaktaydım. Milletvekillerine, Kürtlere yönelik kullandıkları sıfatları burada yazsam editörüm yayınlamaz. O kadar vahşi, acımasız ve ayırımcı bir dille konuşuyorlar ki... Her biri 'ruhen rambo kıvamına getirilmiş' bu genç insanlar, çatışma bölgesinden geldikleri için mazur görülebilir. Ancak 'askeri tornadan geçen' bu gencecik dimağlar, sivil hayata 'öldürücü bir nefretle' dönüyorlar. Güneydoğu'dan sadece şehit ve gazi gelmiyor. Ruhları ve zihinleri darmadağın edilmiş binlerce genç insan da terhis olup dönüyor. Aileleri de 'oğlumuz sağlam döndü' diye seviniyorlar. Bedenleri sağlam ama, ya dimağları?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.