İki kuvvetli sinyal

Geçen dönem AK Parti iktidarının icraatı iki ana eksen üzerinde idi. Ekonomi yönetiminde tutarlılık ve gerçekçilik ile AB üyelik hedefi. Mali disiplin, özelleştirme, özgürlüklerin genişletilmesi, şeffaflık gibi unsurlar hep bu iki eksende yapılan uygulamalar oldu. Gerçi son bir yılda, ülkede estirilen ulusalcı rüzgar ve kör milliyetçi propaganda yüzünden, özellikle AB ve demokratik öncelikler hedefi biraz uzaklaşır gibi olduysa da, hükümetin 5 yıllık icraatının özünde bu iki eksen varlığını hep hissettirdi. Nitekim, öfke ve korkulara hitap eden kör milliyetçilik dalgasının, statükonun devamı için bir provokasyon unsuru olarak kullanıldığı ortaya çıktı. AK Parti de, her ne kadar ilk başlarda "ulusalcı gaza" kapılıyor gibi olsa da, -hakkını teslim edelim- seçim sürecinde milliyetçilik hamaseti yapmadı. Şimdi yeni hükümet, yeni icraat, yeni hedeflerin zamanı... Bakanların dağılımına bakıldığında, bir önceki dönemin ana eksenlerinin korunduğunu, hatta güçlendirildiğini görmek mümkün... Şimşek-Babacan Ali Babacan, mali disiplin ve tutarlı hazine politikalarıyla, geçmiş dönemdeki ekonomik başarının sahiplerinden. Yeni hükümette ise Dışişleri Bakanı.. Başmüzakereci sıfatını da taşıyarak.. Bu inisiyatif, Türkiye dış politikasının temel önceliğinin AB ile üyelik müzakereleri olacağını gösteriyor. Yani AK Parti hükümeti, son bir yılda "motivasyonunu kaybetti" denilen AB üyeliği konusunda kuvvetli bir irade ortaya koyacağını gösteriyor. Ekonominin yönetimine gelen isim ise, Hükümetin küresel ekonomi gerçeğinden kopmadan, gerçekçi ve tutarlı bir iktisadi politika izleyeceğini teyid ediyor. Mehmet Şimşek, küresel ekonominin merkezlerinde yöneticilik yapmış, piyasa mantığını ve dilini çok iyi bilen, ama makro ekonomik performans olmadan bir ülkenin değerinin artmayacağını analiz eden kıdemli bir profesyonel. Şimşek, ağzında gümüş kaşıkla değil, tahta kaşıkla doğanların da zirvelere tırmanabileceğini gösteren mükemmel bir rol modeli ama bu başka bir yazının konusu. Yeni hükümet, Türkiye'nin önceliklerini iyi okuduğunu ve iki ana eksende de yalpalamadan gideceğini, bu tercihlerle ortaya koymuş görünüyor.