İmalar ülkesi

İma ederek konuşanların, anlatanların çokça bulunduğu bir memlekettir Türkiye. "Ne dedi"den ziyade, "ne demek istedi"ye kafa yorulur bu ülkede. Hep birilerine ihtiyaç duyulur perde arkasını okuyan, şerh eden, satır aralarındaki mesajları bulup çıkaran... Haliyle de, ekonomisiyle, siyasetiyle, iş dünyasıyla, hatta şirket yönetimleriyle spekülatif ortama hemen kayabiliyoruz. Oysa, insanoğlu ne anlatmak istiyorsa, açık ve yalın bir şekilde çıkıp anlatsa ne olur... İma etmek, yanlış anlamayı veya anlaşılmayı da beraberinde getiriyor. Yani riski de var. Gelişmiş toplumlarda insanlar daha net ve doğrudan anlatmayı tercih ediyorlar meramlarını. Dolaylı ifadeler çok kullanılmıyor..Medeni cesaret mi? Belki... ama neticede konuşmaların satır aralarında da kaybolmuyorlar böylelikle. Korku ticareti AB süreci ile birlikte dilimize pelesenk olan tabirlerden birisi de "şeffaflık". Yani her türlü kamusal bilginin ve sürecin toplumca açıkça öğrenilebilmesi. "Kapalı kapılar ardında" değil, "göz önünde". Tabir güzel de, ikili ilişkilerde veya iş hayatında saydamlaşmayı becerememiş, muhatabıyla açık ve net konuşmaktan imtina eden, imaların, karnından konuşmaların arkasına sığınan insanlardan müteşekkil bir toplum nasıl olacak da şeffaflaşacak? Düşündüğünü söyleyenlere biz "birey olarak" tahammül edemiyoruz ki, devletten bekleyelim. Türkiye insan zihinlerine türlü çeşitli korkuların hakim olduğu bir ülke. Bu korkudan beslenen veya korkulan mahfillere yakınlıkları sayesinde ikbal sahibi insanların var olduğu bir ülke. Yeni dönem, korku yerine cesareti, gizlilik yerine şeffaflığı, ima yerine açıklığı öngören eden bir paradigma ile geliyor. Bir önceki dönemin usulleri yani kulisler, düşündüğünden farklı konuşmalar, kapalı kapılar, denge politikaları yavaş yavaş hayatımızdan çıkacak. Dürüstçe ve açıkça konuşan, düşündüğünü net olarak ifade eden, karşısındakinin fikrinden korkmayan, kendinden emin ve çevresine güven duyan insanların giderek ön plana çıktığı bir Türkiye gelecek. Korkunun ve gücün değil, bilginin ticareti değer kazanacak. Çok mu iyimserim? Hayır, sadece süreçten çok ümitliyim...